Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgilere göre, bölgede nisan ayı yağış miktarının uzun yıllar ortalaması 51,9 milimetre olarak ölçüldü.
Bölgeye geçen yıl nisanda 39,3 milimetre, bu yılın aynı döneminde ise 42,4 milimetre yağış düştü.
Buna göre bölgede nisan yağışları, uzun yıllar ortalamasına göre yüzde 18 azaldı.
Yağışlı gün sayıları Marmara Bölgesi’nin batısında yer yer 5 güne kadar düştü.
“Marmara Bölgesi’nde nisan ayı geçtiğimiz yıllara göre kurak geçti”
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, AA muhabirine, Marmara Bölgesi’nde nisan ayının önceki yıllara göre kurak geçtiğini söyledi.
Nisan ayında Türkiye’de yağışların arttığını belirten Toros, Marmara Bölgesi’nde ise yağışların normaline göre yüzde 18 azaldığını kaydetti.
Toros, yağışların normalin altında seyretmesinin özellikle tarım bölgelerinde ciddi sorunlara yol açabileceğini belirtti.
İstanbul’daki baraj doluluk oranlarına değinen Toros, “Yağış değerlerindeki azalmayı barajlarda da görüyoruz. Geçen yıl bu tarihte barajlarımızın doluluk oranı yüzde 82 civarındayken, bu yıl yüzde 79’larda kaldı. Bu da geçen yıla oranla barajlarımızda daha az su olduğunu gösteriyor.” dedi.
Toros, yağış sistemlerinin oluşabilmesi için cephe sistemlerinin gelmesi gerektiğini belirterek, “Baharla birlikte ülkemizin içerisinde olduğu enlemlerde değişik yağış sistemleri var. Özellikle alçak basınç alanlarının hakim olması yağışı artırıyor.” diye konuştu.
“Türkiye’nin çok fazla suyu yok ama verimli kullanılırsa bize yetecek kadar suyumuz var”
Türkiye’nin sınırlı su kaynaklarına dikkati çeken Toros, şöyle devam etti:
“Elimizdeki su kaynağı sınırlı. Türkiye’nin çok fazla suyu yok ama verimli kullanılırsa bize yetecek kadar suyumuz var. Suyu 3-4 yıllık planlar halinde kullanmamız gerekiyor ki sıkıntı yaşamayalım. Mutlaka yağmur hasadı kültürünü yavaş yavaş kazanmamız gerekiyor. Değişen iklim şartları sebebiyle ani yağışlar, daha önce 1 ayda yağan yağmurların 1 günde yağdığını görebiliyoruz. Bu arzu edilmeyen sel ve taşkınlara sebep olabiliyor.”
Prof. Dr. Toros, tüm vatandaşların su tasarrufu konusunda duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak, kamu kurumları ve yerel yönetimlerin de yağmur suyu toplama sistemleri gibi projelere öncelik vermesi gerektiğini sözlerine ekledi.
deebi.net | Hayatın içinde…