
FKÖ’ye bağlı Toprakları Savunma Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, söz konusu kararın, fiili olarak Batı Şeria’nın ilhakına hukuki zemin hazırladığı, Batı Şeria’nın 1967’deki işgalinden bu yana “en tehlikeli proje” olduğu ifade edildi.
İsrail’in, yasa dışı bu uygulamayla Filistin Devleti’nin özellikle C Bölgesi ve belki de daha geniş alanlardaki toprak mülkiyetini ihlal ettiği belirtildi.
İsrail hükümetinin arazi kayıt işlemlerini yeniden başlatarak Filistin yönetiminin harita ve belgeler dahil bu alanlardaki tüm eylemlerini yasa dışı kabul edeceği kaydedildi.
Kabine, arazi tescil işlemlerinin yeniden başlamasına onay verdi
İsrail’in Kanal 12 televizyonu, kabinenin 11 Mayıs’taki oturumunda, arazi tescil işlemlerinin yeniden başlamasına onay verdiğini duyurmuştu.
İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz da kararın Batı Şeria’daki Yahudi yerleşimlerinin “itibarını yeniden kazandıracağını ve Filistin Yönetimi’nin C bölgesini kontrol etme girişimlerini başarısızlığa uğratacağını” belirtmişti.
İsrail, Batı Şeria’daki arazi tescil işlemlerini 1967’deki işgalin ardından dondurmuştu. Oslo Anlaşması uyarınca ise Filistin Yönetimi yalnızca “A” ve “B” bölgelerinde arazi tescili yapabiliyor, “C” bölgesi bu yetkinin dışında tutuluyor.
Yeni kararla, İsrail’in Batı Şeria’da kurduğu ve işgal bölgesindeki arazi mülkiyet işlemlerini yürüten resmi birim, “C” bölgesindeki arazilerin tapu kayıtlarını düzenleyecek, satış izinleri verecek, harçları toplayacak ve kayıt işlemlerini denetleyecek. Bu durum, Filistin Yönetimi’nin bu bölgelerdeki yetkilerini daha da sınırlayacak.
Filistin ile İsrail yönetimi arasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
İşgal altındaki Batı Şeria’nın yüzde 18’ini kapsayan “A bölgesi”nin yönetimi, idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari yönetimi Filistin’e, “güvenliği” İsrail’e devredilirken, yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin “idare ve güvenliği” İsrail’e bırakılmıştı.
deebi.net | Hayatın içinde…