1. Haberler
  2. Haberler
  3. Kültür - Sanat
  4. Fransızlara Osmanlı tokadı: Akka Zaferi

Fransızlara Osmanlı tokadı: Akka Zaferi

Haberi Dinle

18. yüzyılın ikinci yarısında sıkıntılı günler yaşayan Osman Devleti, dışarıda Avusturya ve Rusya’ya karşı mücadele veriyordu. İçeride ise ekonomik nedenlerin ve milliyetçilik akımının oluşturduğu sorunlarla uğraşılıyordu.

Yakın bir zaman önce Lale Devri, Patrona Halil İsyanı nedeniyle sona ermişti. Bu sırada Avrupa ülkelerinde elçilikler açılmaya başlanmış ve bu yolla Avrupa’daki gelişmeler yakından takip edilmek istenmişti. 

Askeri alanda da birçok gelişme yaşanıyordu. “Nizam-ı Cedid” adında yeni bir piyade ordusu kurulmuş, Avrupa’dan subaylar getirilmişti. Bu subayların askeri ve teknik bilgileri ışığında ordular yenilenmeye çalışıldı.

“Mühendishane-i Hümayun” adında yeni bir subay okulu açıldı. Selimiye ve Levent’te kışlalar açıldı. Avrupa’dan modern silahlar alındı ve tersaneler geliştirildi. Yeni gemiler yapımına başlandı ve var olan gemiler onarıma alındı.

Genç komutan Napolyon dikkat çekmeye başladı

Osmanlı Devleti’nde bu gelişmeler yaşanırken Avrupa’da farklı olaylar cereyan ediyordu. Özellikle Fransız İhtilali ile birlikte yaşananlar tüm Avrupa’yı etklemeye başlamıştı. Bu ihtilalle birlikte Fransız Komutan Napolyon Bonapart’ın ismi ön plana çıkmaya başladı. 

Henüz 26 yaşında iken İtalya seferi için hazırlanmış Fransız ordusunun komutanlığına getirilen Napolyon, 1798’de Mısır’ı işgal etti. 

Cezzar Ahmed Paşa serasker olarak görevlendirildi

Napolyon’un bu hareketine büyük bir tepki gösteren Osmanlı Devleti, yapılan müzakereler sonucu, Mısır’ı çok iyi tanıyan Cezzar Ahmed Paşa’yı Mısır seraskeri olarak tayin edip gerekli asker ve malzeme yardımı göndermeyi kararlaştırdı.

Napolyon bütün Doğu’yu ele geçirme hayalini gerçekleştirmek için Mısır’dan Suriye bölgesine ilerleyip El-Ariş, Gazze ve Yafa’yı işgal etmişti. Yafa ancak 6 gün direnebildi. Fransızlar burada çoluk çocuk, kadın, ihtiyar demeden 4000 ahaliyi hunharca katletti.

Fransız ordusu, 18 Mart 1799’da Akka önüne geldi. Napolyon, bu bölgenin kilidi durumundaki Akka’yı zapta karar verdi. 19 ve 20 Mart 1799’daki hücumlarla başlayan Akka muhasarasında Cezzar Ahmed Paşa, Fransızlara şiddetle karşı koydu.

Sultan III. Selim'in serasker olarak görevlendirilen Cezzar Ahmed Paşa'ya gönderdiği Hatt-ı Hümayun.[Sultan III. Selim’in serasker olarak görevlendirilen Cezzar Ahmed Paşa’ya gönderdiği Hatt-ı Hümayun.]

“Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim”

Akka’yı müdafaa etmek üzere yeni kurulmuş Nizam-ı Cedid askerine mensup bir kuvvet de yer alıyordu. Ayrıca İstanbul’dan donanma ile yeni askeri kuvvetler gönderilmişti. Napolyon Akka’yı birkaç günde teslim alıp böylece Şam, Bağdat, Hindistan yolunun kendisine açılacağını hayal ediyordu.

Muhtemelen Büyük İskender’in hayalini görüyordu. Öncelikle Cezzar Ahmed Paşa’ya bir mektup yazarak ömrünün ahir zamanında kendisini kurtararak ibadetle meşgul olmasını ve kaleyi teslim etmesini teklif etti. Cezzar Paşa’da bu mektuba, “Allah’a hamd olsun gücümüz yetiyor ve elimiz silah tutuyor. Geri kalmış birkaç günlük ömrümüzü de küffar ile cenklerde geçiririz.” şeklinde karşılık verir.

Kuşatma sırasında Cezzar Ahmet Paşa’ya bir elçi gönderir ama şu cevabı alır. “Devlet-i Ali Osman bu şehri size teslim etmek için beni vezir yapmadı, ben Boşnak Cezzar Ahmed Paşayım. Şehadet rütbesine ulaşıncaya kadar şehirden size bir damla bile içecek vermeyeceğim.”

Akdeniz kıyısında bulunan ve tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Akka. Fotoğraf: AA[Akdeniz kıyısında bulunan ve tarih boyunca pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Akka. Fotoğraf: AA]

Birbiri ardınca yaptığı saldırılardan bir hiçbir netice alamayan Bonapart, 10 Mayıs 1799 tarihinde yardım kuvvetlerinin yetişmesiyle birlikte büyük bir hezimete uğradı. Böylece kahraman Cezzar Ahmed Paşa ve askerleri, şanlı tarihimize Akka Zaferi namıyla bir sayfa daha yazarlar. 

Bu hezimet Napolyon Bonapart’ın Doğu hayalini de suya düşürdü ve bir süre sonra 20 Mayıs’ta kuşatmayı kaldırıp geri çekilmeye mecbur oldu.

Ahmed Paşa’nın karşısında ilk yenilgisini yaşayan Napolyon, ”Akka’da durdurulmasaydım, bütün Doğu’yu ele geçirebilirdim” ifadesini kullanır.

Cezzar Ahmed Paşa, sert siyasetiyle asayişi temin ederken Akka, Sayda, Beyrut gibi önemli merkezlerin iktisadi bakımdan gelişmelerini sağlamıştı. Akka’da biri kendi adını taşıyan altı cami, iki çarşı ve birçok han, hamam, çeşme, yedi su değirmeni yaptırarak surları esaslı şekilde onarttı.

Cezzar Ahmed Paşa, 1804’teki ölümüne kadar Akka Beylerbeyliği vazifesini yürüttü.

Grafik: Sena Nur Pehlivan / TRT Haber[Grafik: Sena Nur Pehlivan / TRT Haber]

“İskenderiye’yi ve Kahire’yi işgal etmede çok zorluk çekmedi”

Akka Zaferi ve Cezzar Ahmet Paşa ile ilgili TRT Haber’e konuşan Afyon Kocatepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Güler, Napolyon’un İskenderiye’yi ve Kahire’yi işgal etmede çok zorluk çekmediğini ve farklı yöntemlere başvurduğunu ifade etti:

“Özellikle Müslüman halkın dini hassasiyetlerine hitap etmiş aynı zamanda da halkın oldukça muzdarip olduğu Memluk beylerini ortadan kaldıracağını vaadetmiştir. Mısır’da İslam’a yakın olduğunu ve Hz. Muhammed’i benimsediği propagandası yaparken, Suriye’deki Dürziler ve Hristiyanlara yaklaşırken de onların hissiyatını okşayan bir üslup kullanmıştır. Urban kabilelerine ise Osmanlı şehirleri ve hac kervanlarına saldırmaları için askeri ve maddi destek sağlamaktan geri durmamıştır. Propagandanın fayda vermediğini gördüğünde ise askeri güç kullanmıştır.”

Güler, Napolyon’un Mısır’ı işgal etmek istemesinin altında 3 nedenin yattığını belirtti:

“Birincisi Hindistan’a giden yolu kontrol altına alıp, İngilizlere karşı ticari üstünlük kurmak, İkincisi Fransa’da kendi yerini sağlamlaştırmak, üçüncüsü ise Mısır’dan başlattığı işgali Suriye üzerinden Anadolu’ya uzatıp, Balkanlar üzerinden Viyana’ya yürüyüp Avrupa’yı tamamıyla hakimiyet altına almak.”

“Cezzar Ahmed Paşa dönemin şartlarında çok iyi bir savunma sistemi inşa etti”

Mısır işgalini çok kolay gerçekleştiren Napolyon için ilk sıkıntı İngilizlerin Fransız donanmasını Ebukır’da tahrip etmeleri ile başlar.

Ancak bu durumun onu durduramadığını ve Mısır’da hakimiyeti tesis ettikten sonra önce el-Ariş’i aldığını ardından da bugünkü Filistin topraklarına yöneldiğini söyleyen Güler,  bu gelişmeler karşısında Cezzar Ahmed Paşa’nın serasker olarak görevlendirdildiğini söyledi. 

“Bu görevlendirmede etken olan unsurlar ise Cezzar Ahmed Paşa’nın sahip olduğu asker gücü, bölgeyi iyi bilmesi ve tanıması vardı. Cezzar Ahmed Paşa’nın Napolyon’un ilerlemesi karşı esas savunma hattını Akka ve çevresi oluşturuyordu.

Çünkü o, 1880 sonrasında eyalet merkezi olarak kullandığı Akka şehrini imar etmekle kalmamış öncelikli olarak kadim şehir surlarını hem karadan hem de denizden İstanbul surları usulünde yeniden inşa etmiştir. Bunun yanında surların önüne kazdırdığı derin hendek ile ön savunma hattını da oldukça güçlü bir şekilde oluşturmuştur.

Diğer yandan yanındaki kuvvetlere ilaveten, o sırada teşkilatlanmasını tamamlayan Nizam-ı Cedid askerlerinden ve diğer önemli merkezlerden takviye kuvveti Akka’ya getirtmiştir. Ayrıca Akdeniz’deki İngilizler de ona ciddi destek vermişledir. İnsan unsunun yanı sıra top başta olmak üzere ateşli silah takviyesi de almıştır. Cezzar Paşa, Akka surları içine dönemin şartlarında çok iyi bir savunma sistemi inşa etmiştir.”

“Napolyon 24 saatte Akka’yı düşürmeyi bekliyordu”

Güler, 24 saatte Akka’yı düşürmeyi hedefleyen Napolyon’un Akka içindeki direnişi kıramadığını ve ciddi kayıplar verdiğini dile getirdi.

“Savaşa her bakımdan iyi hazırlanan ve uzun kuşatmaya karşı başarılı bir savunma örneği veren Cezzar Ahmed Paşa ve askerleri kuşatmanın başladığı günden 51 gün sonra yani 20 Mayıs 1799’da büyük bir huruç harekatı yaparak Napolyon’u kesin bir mağlubiyete uğratarak Akka önlerinden kaçarak ayrılmasını sağlamışlardır.”

“Napolyon için sonun başlangıcı oldu”

Cezzar Ahmed Paşa’nın bu zaferinin Napolyon için sonun başlangıcı olduğunu söyleyen Güler, zaferin sonundaki süreci şöyle anlattı:

“Büyük hayallerle gelen Napolyon, hem bu hayallerini hem de arta kalan mühimmatını kale surları önlerinde bırakarak Mısır’a doğru kaçmış fakat bu kaçış aynı zamanda kendisi için sonun başlangıcı olmuş ve bir süre sonra Mısır’dan da çıkmak zorunda kalmıştır.

Böylelikle Napolyon için başlangıçtaki hedeflerin hiçbirini gerçekleştirememiş, Mısırdaki kısa süreli işgali dışında bir getiri elde edemeden Fransa’ya dönmek zorunda kalmıştır. Üstelik Osmanlı merkezi ordusuna değil bir eyalet ordusuna yenilmiştir.

Akka savunması aslında çok önemli bir zafer iken ne var ki Osmanlı Devleti’nin bu dönemdeki iç çekişmeleri nedeniyle bu zaferin sonuçlarından yeterince faydalanamamıştır. Napolyon’un Mısır’ı terk etmesinden sonra Cezzar Ahmed Paşa seraskerlikten alınmıştır. Bu durum sonraki süreçte Mısır’da yeni bir oluşumun yolunu açmıştır.”



Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Fransızlara Osmanlı tokadı: Akka Zaferi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

deebi.net ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.