Habibullahzade, Ankara’da bulunan Türkiye Basın Federasyonu’nda gazetecilerle bir araya gelerek, güncel gelişmelere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İsrail’in ülkesine yönelik saldırılarında üst düzey komutanlar, sivil halk ve bilim insanlarının hayatını kaybettiklerini hatırlatan Habibullahzade, saldırıların uluslararası kurallar ve kanunlara aykırı olduğunun altını çizdi.
Habibullahzade, İsrail’in İran’a saldırılarıyla başlayan çatışmalarının neredeyse 12 gün sürdüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Karşı tarafın isteğiyle ateşkes sağlanmış oldu. Fakat şunu da söyleyeyim, biz ateşkes terimini kabul etmiyoruz. Biz başından itibaren şunu söyledik, ‘Karşı taraf saldırılarını durduracak olursa biz de karşılıklı olarak durdururuz’. Son bir, iki gün içerisinde de bildiğiniz üzere, siyonizm rejiminin (İsrail) güçsüzlüğünden ve yanlış hesaplarından dolayıdır ki nihayeten ABD’den müdahale etmesini istediler. Onlar da hemen siyonizm rejiminin yardımına koşarak direkt müdahale ettiler savaşa ve İran’ın nükleer tesislerini vurdular. Hemen onun devamında, onlar çeşitli ülkeleri aracı ederek ateşkesin sağlanmasını istediler.”
Saldırıların şu an için durduğunu söyleyen Habibullahzade, ülkesinin herhangi bir saldırı olması halinde cevap vereceğini dile getirdi.
Ülkesindeki nükleer tesislere yönelik saldırıların nükleer güç sahibi bir ülke ve “nükleer güce yasa dışı sahip olan” ülke tarafından yapıldığını vurgulayan Habibullahzade, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansının (UAEA) İran’ın faaliyetlerini denetlediğini aktardı.
Habibullahzade, İran’ın nükleer silaha sahip olmadığını kaydederek, “tehlikeli girişimin büyük facialara neden olabileceğini” belirtti.
Nükleer sızıntının önlendiğini bildiren Habibullahzade, bunun engellenmemesi durumunda bölge ülkeleri için büyük bir facianın çıkabileceği değerlendirmesini yaptı.
Habibullahzade, nükleer tesislerin korunmasına yönelik kuralın ihlal edildiği tespitini yaparak, ülkesinin bu konuda BM nezdinde çalışmalar başlattığına işaret etti.
Türkiye’nin tutumu
İranlı Büyükelçi, “Biz Türkiye’deki bütün kardeşlerimizden çeşitli düzeylerde, bu eşitsiz ve zalim savaşta bizim yanınızda yer aldıklarından dolayı teşekkür ediyoruz.” diyerek, Türk halkının kendileriyle dayanışma ve birlik içinde olduğunu aktardı.
Bunun iki milletin “ne kadar yakın” olduğunun gösterdiğini vurgulayan Habibullahzade, İsrail’in savaş sürecinde bazı ülkelerden yardım aldığını ve İran’ın tek başına savaştığını belirtti.
Habibullahzade, Hürmüz Boğazı konusunda kararın üst düzey askeri ve devlet otoritesinin uhdesinde olduğuna ve henüz kararın verilmediğine dikkati çekti.
Nükleer meselesi
Ülkesinin nükleer silah programının olmadığını vurgulayan Habibullahzade, UAEA tarafından kontrollerin yapıldığının ve böyle bir şeye rastlanmadığının altını çizdi.
Habibullahzade, barışçıl nükleer faaliyete “izin verilmediğini” söyleyerek, “Dolayısıyla bunlar, nükleer bilimin sadece kendi tekellerinde olmasını istiyorlar. Herhangi bir ülkede; başta Müslüman ülkelerin bu bilime sahip olmamalarını istiyorlar. Ve yaptıkları bu tüm yasa dışı girişimleri de bundan dolayıdır.” diye konuştu.
İran’daki nükleer tesislerin azımsanmayacak bir hasara uğradığını kaydeden Büyükelçi, hala hasar tespitinin devam ettiğini bildirdi.
Süreçte, ülkesinde milli dayanışma ve birliğin arttığını vurgulayan Habibullahzade, yurt dışındaki vatandaşların dahi İran’a gelmeye çalıştıklarını aktardı.
Diğer yandan, terörle mücadele konusunda İran ve Türkiye ilişkilerine atıfta bulunan Habibullahzade, ülkesinde “Türkiye’nin güvenliği, İran’ın güvenliğidir.” anlayışının olduğunu ifade etti.
Habibullahzade, bölgedeki terör örgütlerinin kimi zaman yabancı ülkeler tarafından güvensizlik ve istikrarsızlık yaratma amacıyla kullanıldığını söyleyerek, bunlara karşı geniş bir işbirliğine ihtiyaç olduğunu ve görüşmelerin yapıldığını dile getirdi.
Büyükelçi Habibullahzade, İran, Suriye, Irak ve Türkiye’deki güvenlik ve güvensizlik durumunun diğer aktörleri de etkilediğini sözlerine ekledi.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.
