Özel Kuvvetler Komutanlığı’nın geçtiğimiz günlerde gerçekleştirdiği tatbikatta askerlerin kullandığı sistemler son derece dikkat çekiciydi. Daha önce pek görmediğimiz türden gelişmiş sistemlerin aslında uzun süredir sahada aktif olarak rol aldığının da bir mesajıydı bu.
Bahsettiğimiz araçlar içerisinde ayrı bir parantezi hak edenlerden biri de fiber optik kablolu FPV dronlar. Aslında bu dronlar özellikle Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte neredeyse tüm ülkelerin radarında. Peki, Türkiye bu alanda ne durumda? Savunma Sanayii Uzmanı Ahmet Alemdar ile hem bu sorunun yanıtını hem de yakın gelecekte bahsi geçen ürünlerle ilgili beklentileri konuştuk.

Fiber optik kablolu dronlar ne işe yarar?
Konuya uzak olanlar için bu soruya temel bir çerçeve çizerek anlatmaya başlıyor Alemdar. Dronların son yıllardaki büyük değişimini ve dönüşümünü anlamak için çengeli biraz daha önceye atıyor.
2000’li yıllarında başında modern orduların istihbarat, keşif ve gözetleme amacıyla kullanılan İHA sistemlerinde ağırlıklı yöneliminin günümüzden farklı olduğunu hatırlatıyor. Yıllar sonra Suriye ve Irak’ta DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerinin İHA’ları kullanmaya başlamasını ‘önemli bir dönüm noktası’ diye kodluyor. Ancak elbette asıl kırılma Rusya-Ukrayna savaşıyla yaşandı. Alemdar’a göre dronlar öylesine büyük tehdit haline geldi ki herkesin önceliği bunları önlemeye çalışmak oldu.
Bunun için ‘fiziksel imha ya da vurmadan, farklı yöntemlerle etkisiz hale getirme’ seçenekleri olduğunu anlatıyor Alemdar. Savaşın başlarında dronların yönetildiği iletişim kanalarına yoğun elektronik harp uygulamaları yapıldığı bilgisini paylaşıyor.
Buna karşı diğer tarafın da ‘dış müdahaleden etkilenmeyen’ ürünlere yöneldiğini ve işte bu noktada fiber optik kablolu dronların yeniden sahneye çıktığını kaydediyor.
“Geçmişte kısa mesafeli uçuş ve gözetleme maksatlı kullanımlarda gördüğümüz fiber optik kablolu dronlar işte böyle bir ortamda kendini bir kez daha gösterdi. Fiber optik İHA’lar daha net görüntü sağlama ve kontrol kabiliyetine sahip. Bu da onları aha ciddi bir tehdit haline getirdi.
Bu dronları durdurmak için fiziksel imha çok önemli. Zira jammer ya da benzer önlemlerle dronun iletişimini kesemiyorsunuz. Mutlaka vurup düşürmek gerekiyor.” diyerek süreci özetliyor.
.jpg)
“TSK’nın FPV dron dahil farklı kabiliyetleri var”
Sonra sözü geçtiğimiz günlerdeki tatbikata getiriyor Ahmet Alemdar. Sahanın şartlarına göre envanterdeki ürünlerin de değiştiğinde işaret ediyor. Bu kapsamda elektronik harp uygulamalarına karşı dirençli olan dronlara ilginin artığını belirtip, şöyle devam ediyor:
“Aslında Türkiye’nin Rusya-Ukrayna savaşından önce bu alanda başlattığı projeler var. Hem radyo frekansıyla çalışan hem de fiber optik kabiliyeti bulunan insansız hava araçlarımız mevcut. Ayrıca yıllar önce KERKES projesini başlatmıştık. Çok önemli bir proje. Haberleşmenin olmadığı durumda, sensörlerden alınan veri ve görüntüler işlenerek konum kestirimi yapılabiliyor insansız hava aracınız. Ayrıca merkezle iletişimi kesilse dahi yapay zeka ve derin öğrenme teknikleriyle tespit edilen hedefleri vurabiliyor.
Benzer şekilde sürü operasyon kabiliyeti için de projeler yapıldı. Tüm bu projeler farklı insansız sistemlere uyarlanabiliyor. TSK envanterindeki İHA sistemleri sahadaki yeni gerçekliklere göre temin ediliyor. Özel Kuvvetler’in tatbikatında farklı insansız sistemlere şahit olduk. Çoğunu ürün olarak kamuoyu daha önce görmemiştir.”

“IDEF 2025’te yeni müjdeler gelebilir”
Son olarak Türkiye’nin bu alandaki çalışmalarına ve yakın gelecekte duyurulması beklenen projelere de bir parantez açıyor Ahmet Alemdar. Ülkemizde farklı türde dronlar için çalışan çok sayıda firma olduğunu anımsatıyor.
Bilindiği üzere dronlar muharebe sahasında çok hızlı tüketiliyor. Buna da değiniyor Alemdar ve “Muhtemelen IDEF’25 fuarında bu alanda çok sayıda yeni ürün göreceğiz. Türkiye’de bu kadar firma ve çözümün olması rekabeti getiriyor. Böylelikle daha nitelikli bir ürün gamı oluşuyor. Bir şekilde üretim kabiliyetini öğrenmiş oluyoruz. Bundan sonraki süreçte çok yüksek sayıda üretim konusunda da adım atmak gerekiyor.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.