
Katar merkezli Al Jazeera televizyonunun saha muhabiri olan Şerif, Gazze’deki medya ablukasını kıran, açlık ve İsrail katliamlarını dünyaya duyuran nadir seslerdendi. Ancak bu cesur haber dili, İsrail ordusunu rahatsız etti, kendisine yönelik defalarca kışkırtma kampanyası başlatıldı.
Gazze kentindeki Şifa Hastanesi yakınında bulunan basın çadırına dün akşam düzenlenen İsrail hava saldırısında, Al Jazeera muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka’nın da aralarında bulunduğu 6 gazeteci hayatını kaybetti. Böylece, savaşın başlangıcından bu yana İsrail tarafından öldürülen gazeteci sayısı 237’ye yükseldi.
Gazze’nin kuzeyindeki Cibaliye Mülteci Kampı’nda 1996’da doğan Şerif, çocukluğunu savaş, kriz ve yoksulluğun ortasında geçirdi.
Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) ve Filistin Eğitim Bakanlığı okullarında eğitim gördü, 2014’te kaydolduğu El-Aksa Üniversitesi Radyo-Televizyon bölümünden 2018’de mezun oldu.
Mesleğe North Media Network’te gönüllü olarak başlayan Şerif, daha sonra Al Jazeera Gazze muhabiri oldu. Olayların tam merkezinden haber yapan cesur saha haberciliğiyle tanındı. 2024’te, Gazze’nin kuzeyinde ablukanın ve açlığın en ağır döneminde, iletişimin kesildiği günlerde bile haberlerini iletmek için ev ve hastane çatılarına tırmanarak internet sinyali aradı.
Şerif’in kamerası, açlıktan ağlayan çocukları, enkazda yiyecek arayan anneleri, soğuk ve hastalıkla boğuşan yüzlerce sivilin sığındığı okul çadırlarını dünyaya gösterirken, “En acı verici şey sadece bombalamalar değil, bir çocuğun bütün gün tek bir öğün bile yiyemeden ağladığını görmek.” demişti.
İsrail’in UNRWA okullarını, hastaneleri ve yoğun nüfuslu bölgeleri sistematik biçimde bombalamasını belgeleyen Şerif, cesareti nedeniyle Uluslararası Af Örgütü Avustralya tarafından “İnsan Hakları Savunucusu” ödülüne layık görüldü.
Ancak İsrail ordusu, Şerif’i hedef göstermeye devam etti, defalarca Hamas’a üye olmakla suçladı. İsrail ordusu 11 Aralık 2023’te Şerif’in ailesinin Cibaliye’deki evini hava saldırısıyla hedef aldı ve babasını öldürdü. Bu iddialar, Al Jazeera ve uluslararası basın kuruluşları tarafından “asılsız ve gazetecileri susturmaya yönelik girişimler” olarak nitelendirildi ve kınandı.
Şerif, bu suçlamalara karşı X hesabından, “Hiçbir siyasi bağlantım yok. Tek görevim, sahadaki gerçeği tarafsız şekilde aktarmak.” diye yazmıştı.
BM Düşünce ve İfade Özgürlüğü Özel Raportörü İrene Han, geçtiğimiz temmuz ayında yaptığı açıklamada, Şerif’in maruz kaldığı tehditleri kınamış ve bu suçlamaları “asılsız” olarak nitelendirmişti.
Gözlemcilere göre, Enes eş-Şerif gibi cesur bir ses, Gazze’deki gerçeğin dünya kamuoyuna ulaşmasını istemeyen İsrail için kabul edilemezdi. Şerif’in öldürülmesi, İsrail’in geçen hafta onaylanan Gazze’yi aşamalı işgal planının bir parçası olarak, şehri işgal etmeden önce gazetecileri susturma stratejisinin bir yansıması olarak değerlendirildi.
deebi.net | Hayatın içinde…