Yönetmen ve senarist Zeki Demirkubuz, Art On İstanbul’da açılan ‘Hayatta ve Fotoğrafta En İyi Pozu Yalnızlar Verir’ başlıklı fotoğraf sergisi için söyleşi verdi.
Galerinin Piyalepaşa’daki mekanındaki söyleşide Demirkubuz, serginin küratörlüğünü üstlenen Ebru Yılmaz’ın sorularını yanıtladı.
Yönetmen iki yıl önce Müze Gazhane’deki ilk fotoğraf sergisi ‘Hayat’ın ardından iki yıldır Yılmaz’la birlikte 50-60 bin fotoğraflık bir arşiv arasında seçim yaparak ‘Hayatta ve Fotoğrafta En İyi Pozu Yalnızlar Verir’ sergisinin ortaya çıktığını anlattı.
“FOTOĞRAF ÇEKMEK UZUN ZAMANDIR ÇOK MODA”
Böyle bir sergi açmaya 2022’de Sofya’da bir kilisede yalnız ve yaşlı bir insanı çektiği fotoğrafın ikna ettiğini belirten Zeki Demirkubuz şöyle konuştu:
“O kilisede, o azizlerin önünde, ‘Ya 2 bin yıldır hiç mi bir şey gelişmedi, o kadar dinler yaşandı’ dedim. Bir din 5 bin yıllık, biri 2 bin yıllık, biri 1400 yıllık, o kadar iyilik duygusu herkese gitti, herkes söylendi… Ama hâlâ bir insan o kadar yalnız ki, hala bir evi yok, gidecek bir yeri yok. Yani ‘dünya nasıl bir yer’ duygusunu bana söyleyen bu fotoğraf oldu.”
“Fotoğraf çekmek uzun zamandır çok moda. Özellikle 12 Eylül’den sonra büyüyen nesilde modernizm, batılılık, sanatsallık ve medeni olan şeyler yukarıdan inme bir tür öğreti şeklinde geliyor.”
“Fotoğraf, kitap okumak ve benzer şeyler de bunun bir parçası. Oysa bunların bir ruhu var. Bunlarla kurduğumuz kişisel ilişkiler var. Zaten önüne gelen bir olguyu kişiselleştirmeyen, kendi bağlarını kuramayan ne sanat yapabilir ne de başka bir şey… Çünkü karaktersiz olur. Karaktersiz olacağı için de karaktersiz bir şey en fazla insanları biçimsel olarak etkileyen ya da kandıran ya da bu öğretileri kullanarak bu duygu halini uyandıran şeyler haline dönebilir.”
“Fakat bunlarla kurduğumuz çocuksu ve masum ilişkinin dünyada yerini alabilecek hiçbir şey yoktur.”
Serginin ‘Hayatta ve Fotoğrafta En İyi Pozu Yalnızlar Verir’ başlığıyla ilgiliyse Zeki Demirkubuz şöyle konuştu:
“Hayatta kalıcı ve değerli bir şey üretebilmenin ilk yolu kendinden kurtulmak ve kendine acımayı bırakmak, kimliğinizden önce kendinizin kölesi olmamaktır. Böyle olduğunuz ve dışarıya baktığınız zaman, sıradan kalabalıkların en ucunda boş boş da olabilir ya da gerçek şekilde düşünen hatta telefonuna bakan, hatta hiçbir şey düşünmeyen poz olarak, durum ve duruş olarak şahane fotoğraf veren birini gördüğünüz zaman işte aklınızda bir şey oluyor.”
“Sonra akşam eve gittiğinizde ‘hayatta ve fotoğrafta en iyi pozu yalnızlar verir’ diye paylaşım yapıyorsunuz ve bir anda sinema, fotoğraf alemini bırakıp twitter alemine de bir ayar vermiş, hikayeyi başa sarmış oluyorsunuz.”
18 Ekim’e kadar İstanbul’da açık olacak sergi, 1- 30 Kasım arasındaysa Ankara CerModern’de sanatseverlerle buluşacak.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz.
deebi.net | Magazin Haberleri