İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
featured
  1. Haberler
  2. Haberler
  3. Gündem
  4. Türkiyenin yerli Ramjet motoru: Dünyada sayılı ülkede var

Türkiyenin yerli Ramjet motoru: Dünyada sayılı ülkede var

Haberi Dinle

Türkiye’nin yoğun gündeminde bazı kritik haberler kimi zaman geri planda kalabiliyor… Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ve ülkemiz için bir ilk olma özelliğini taşıyan test de bunlardan biri.

Bahsettiğimiz test kapsamında, DeltaV Uzay Teknolojileri tarafından özgün olarak geliştirilen Ramjet motoru ilk kez havada ateşlendi. Elbette bu proje için kritik bir virajdı. Ancak asıl önemli olan günün sonunda Türkiye’nin Ramjet motor teknolojisine erişebilmesi.

Savunma Sanayii Uzmanı Ahmet Alemdar ile hem Ramjet motor teknolojisini en genel haliyle konuştuk hem de Türkiye’nin kendi üreteceği bu motorla sahada neleri değiştirebileceği sorusuna yanıt aradık.

Ramjet motor teknolojisi nedir?

Elbette bu soruya çok detaylı ve teknik bir cevap vermek mümkün ancak Ahmet Alemdar herkesin daha net anlayabilmesi adına son derece genel bir çerçeve çiziyor.

Turbofan ya da turbojet gibi diğer roket motorlarından farklı olarak Ramjet motorlarda havanın herhangi bir ara parçaya ihtiyaç olmadan direkt yakıtla yakıldığını söylüyor. Böylece sürekli itki mümkün oluyor. Ve bu da Ramjet motorlara hız kaybı yaşamadan çok daha uzun mesafelere erişebilme imkanı sağlıyor.

Her ne kadar basit bir şekilde anlatmaya çalışsak da aslında son derece zorlu bir teknoloji. Çünkü yüksek hızda alınan havanın yanma odasında oluşturduğu basıncı yönetip istikrarlı itki enerjisini sağlamak ve bunu yaparken erime olmadan yapısal bütünlüğü korumak ciddi bir tasarım ve malzeme bilgisi gerektiriyor. Bu nedenle de dünyada kendi imkanlarıyla bu motoru yapabilen ülke sayısı son derece az. Türkiye’nin yakın gelecekte bu seçkin listeye adını yazdıracağını söylüyor Alemdar.

DELTA V tarafından geliştirilen teknolojiler yeni testlerle daha da iyi hale geliyor.[DELTA V tarafından geliştirilen teknolojiler yeni testlerle daha da iyi hale geliyor.]

Ramjet teknolojisinin sahaya yansıması nasıl oluyor?

Bu kabiliyetin sahadaki en önemli yansımalarını hava-hava füzelerinde gördüğümüzü belirtiyor Ahmet Alemdar. Standart diyebileceğimiz füzelerin uçuş sürelerinin bir noktasında enerji ve hız kaybetmeye başladığını hatırlatıp, devam ediyor:

“Ramjet ile sürekli ve yüksek itki sağlanabiliyor. Standart füzeden belli bir uçuş zarfından sonra kaçınabilmekle Ramjet itkili füzeden kaçınabilmek arasında çok ciddi var. Çünkü diğerleri giderek azalan bir hıza sahipken Ramjet son ana kadar hızını ve keskin manevralar yapabilme enerjisini koruyor. Bu da onu ‘kaçış olmayan bölge’ konusunda öne çıkarıyor. Bu terim düşman hedefin artık kaçabilecek noktası olmadığı anlar için kullanılıyor.

Böyle bir kabiliyeti milli olarak üretebilirseniz istediğiniz gibi farklı füze çözümlerine uyarlama imkanınız var. Ayrıca Ramjet itki konusunda tecrübe kazandığınızda scRamjet olarak tanımlanan ve hipersonik hızlara ulaşabilen itki seviyeleri için de aslında adım atmış oluyorsunuz.”

Türkiye'nin ramjet teknolojisine sahip mühimmatları sahadaki dengeleri doğrudan etkileyecek potansiyelde.[Türkiye’nin ramjet teknolojisine sahip mühimmatları sahadaki dengeleri doğrudan etkileyecek potansiyelde.]

Türkiye yerli/milli Ramjet motorla neler yapabilir?

Bu noktada Türkiye’nin gerek AESA radar gerekse Ramjet ikili hava-hava füzelerine yönelik farklı projeleri eşzamanlı devam ettirdiğini vurguluyor Alemdar. Ayrıca bu teknolojilerin entegre edileceği insanlı ve insansız savaş uçağı projelerinin de hızla ilerlediğinin altını çiziyor.

KAAN savaş uçağı gibi KIZILELMA insansız savaş uçağının da dahili yani gövde içi silah istasyonlarında Ramjet itkili yerli hava-hava füzeleri GÖKBORA ve GÖKHAN ile görev yapacakları bilgisini paylaşıp, sözlerini şöyle tamamlıyor:

“Bahsettiğimiz platformlarda MURAD AESA radar da bulunacak. Türkiye yerli ve milli olarak stratejik bir kabiliyet edinmeye adım adım yaklaşıyor.

Ramjet itki kabiliyetlerinin seyir ve balistik füze çözümlerine taşınması ise menzil ve vurucu güç açasından yeni seviye olacak. Kimi komşularımızın yeni uçaklar ve Ramjet itkili füzeler alıp dengeleri değiştirmeyi hedeflediğini biliyoruz. Şimdi Türkiye hem yeni gelecek Eurofighter’larla hem de kendi geliştireceği sistemlerle buna bir cevap veriyor.

Burada göz ardı edilmemesi gereken husus; Ankara’nın bir sonraki hedefinin scRamjet nitelikte motorlar geliştirmek olması. ScRamjet hipersonik füzeler için gerekli. Ki hava savunma sistemlerinin bu füzelere yönelik çaresizliğini gerek Ukrayna’da gerekse İsrail’de gördük.

Elbette bu bir sonraki adım ve hem tasarım hem malzeme dayanıklılığı adına çok daha zorlu bir sınav. Ancak Türk mühendisler bu tür meydan okumaları seviyor. Ramjet ile elde edilen bilgi birikiminin yeni hedefler için anahtar rolü üstlenmesi kimse için sürpriz olmaz.”



Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.

Türkiyenin yerli Ramjet motoru: Dünyada sayılı ülkede var
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

deebi.net ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.