
ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, “daha sık ve kalıcı arz şoklarının” yaşanabileceği uyarısını yinelerken, ekonomik ortamın 2020’den bu yana önemli ölçüde değiştiğini ve bankanın para politikası stratejisinin gözden geçirilmesinin bu değişikliklere ilişkin değerlendirmelerini yansıtacağını ifade etti.
Zayıf gelen ABD enflasyon verisi, piyasalardaki fiyatlamalar üzerinde etkili olurken, ABD’de nisan ayı Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), aylık bazda yüzde 0,2 artarak beklentilerin altında kaldı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda ise Fed’in, yıllık enflasyondaki yavaşlamaya rağmen tarife kaynaklı fiyat baskılarını izlemeye devam edeceği beklentisi güç kazandı. Para piyasalarında, ilk faiz indirimi beklentisi eylül ayına ötelenirken, yıl içinde toplam iki indirim öngörülüyor.
Bu gelişmelerle ABD 10 yıllık tahvil faizi haftayı 5 baz puan artışla yüzde 4,44’ten tamamlarken, dolar endeksi yüzde 0,8 yükselerek 101,1’e çıktı.
Altın ticaret gerginliğinin azalmasıyla son altı ayın en kötü haftasını yaşadı
Değerli metaller, küresel risk iştahındaki artışla güvenli liman talebinin azalması ve güçlenen dolar endeksinin etkisiyle değer kaybetti.
Altının ons fiyatı, ABD-Çin ticaret geriliminin azalmasıyla zayıflayan güvenli liman talebi ve yükselen dolar endeksinin etkisiyle gerileyerek 3 bin 200 dolar seviyesine indi ve 11 Kasım 2024’ten bu yana en kötü haftalık performansını kaydetti.
Analistler, faiz getirisi bulunmayan altının genellikle düşük faiz ortamlarında değer kazandığını belirterek, para piyasalarındaki fiyatlamaların yanı sıra dolardaki güçlenme ve ABD-Çin arasındaki geçici ticaret anlaşmasının, altın fiyatları üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti.
Bu gelişmelerin etkisiyle değerli metallerin tümü değer kaybederken, ons bazında fiyatlar, altında yüzde 2,7, platinde yüzde 0,8, paladyumda yüzde 1,6 ve gümüşte yüzde 1,4 azaldı.
Baz metaller ticaret savaşlarının gölgesinde kaldı
Baz metaller, tamamlanan haftada karışık bir seyir izledi. Ticaret savaşlarının sakinleşmesiyle küresel büyüme beklentileri fiyatlara destek sağlasa da tarife endişelerinin neden olduğu stok fazlaları fiyatlar üzerinde baskı oluşturdu.
Trump’ın yüzde 25’lik ithalat tarifesi tehdidiyle ABD’ye yönelen yoğun navlun akışı, bakır stoklarının Chicago Ticaret Borsası’nda (CME) yılbaşından bu yana yüzde 81 artmasına neden olurken, CME ile Londra Metal Borsası (LME) arasındaki fiyat farkının daralmasına yol açtı.
Öte yandan Japonya merkezli Sumitomo Metal, Batı Avustralya’daki Winu bakır-altın projesinde yüzde 30 hisse satın alarak uzun vadeli kapasite artışına odaklandığını açıkladı.
Bu gelişmelerle baz metallerde tezgah üstü piyasada bu hafta fiyatlar libre bazında kurşunda yüzde 1, çinkoda yüzde 1,3 ve alüminyumda yüzde 2,4 artarken, bakırda yüzde 1,3 ve nikelde yüzde 1,6 azaldı.
Petrol küresel büyüme beklentileriyle değer kazandı
Petrol fiyatları, ABD-Çin ticaret gerginliğinin azalmasıyla üst üste ikinci haftayı da yükselişle tamamladı.
ABD-Çin arasındaki tarife geriliminin geçici olarak yatışması, piyasalarda iyimserliği artırırken, Trump yönetiminin ticaret politikalarına ilişkin belirsizlikler sürüyor.
Öte yandan, güçlü dolar endeksinin talebi sınırlayabileceği beklense de küresel büyüme beklentileri petrol fiyatlarını destekledi.
Ayrıca, tamamlanan haftada Türkiye’nin ev sahipliğinde gerçekleşen Rusya-Ukrayna barış müzakereleri ile ABD-İran nükleer anlaşmasına ilişkin haber akışı da petrol fiyatları üzerinde etkili oldu.
Analistler, yaptırımların kaldırılmasıyla sonuçlanabilecek bir nükleer anlaşmanın, İran’ın petrol üretimini artırmasına olanak tanıyarak küresel piyasalara ek arz sağlayabileceğini ifade etti.
Dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) alıcısı Çin, nisan ayında Ekim 2022’den bu yana en düşük LNG talebini kaydederken, ABD ile süren ticaret gerilimi nedeniyle ABD menşeli kargoları Avrupa’ya yönlendirdi.
Bu gelişmelerle bu hafta brent petrolün varil fiyatı yüzde 1,8 artarken, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğal gazın İngiliz termal birimi (MMBtu) cinsinden fiyatı da yüzde 12,4 değer kaybetti.
Mısır ve Rusya’dan buğdayda ortaklık
Tarım emtia piyasası, ihracat haberleri ve arz-talep beklentileriyle karışık bir seyir izledi.
Buğdayda, ABD Tarım Bakanlığı (USDA), geçen hafta 58 bin 627 tonluk eski ve 746 bin 155 tonluk yeni mahsule yönelik “gizli” ihracat anlaşması bildirdi.
Mısır’da, başta Güney Kore ve Meksika olmak üzere toplam 1 milyon 677 bin tonla son 20 haftanın en yüksek buğday ihracat satışı gerçekleşti. Öte yandan, kuraklık endişeleri de yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor.
Öte yandan, Mısır ve Rusya, buğday ticaretini izlemek üzere ortak bir komite kurma planlarını açıkladı. Lojistik ve denetim alanında daha sıkı işbirliğine işaret eden bu adım, Mısır’ın en büyük buğday ithalatçılarından biri olma konumunu güçlendirirken, Karadeniz bölgesindeki arz dengeleri üzerinde de etkisini arttırabilir.
Bu gelişmelerle, bu hafta Chicago Ticaret Borsası’nda kile başına fiyatlar soya fasulyesinde yüzde 0,1 ve mısırda yüzde 1,5 azalırken, pirinçte yüzde 0,8 ve buğdayda yüzde 0,6 arttı.
Bununla analistler, kakao fiyatlarındaki yükselişin, Batı Afrika’da devam eden rekolte düşüşü ve kalite sorunlarının yanı sıra, El Nino kaynaklı kuraklık ve sağanak döngüsünün mahsule zarar vermesi, liman sevkiyatlarındaki yavaşlama ve spekülatif pozisyonlardaki artış gibi birbirini tetikleyen faktörlerden kaynaklandığını belirtti.
ABD’de faaliyet gösteren emtia borsası Intercontinental Exchange’te libre bazında fiyatlar, şekerde yüzde 1,2 ve kahvede yüzde 5,7, pamukta yüzde 2,2 azaldı. Kakaonun ton başına fiyatı ise haftayı yüzde 18,9 artışla tamamladı.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.