Üniversitenin geçici rektörü Claire Shipman yaptığı açıklamada, “Bu anlaşma, yoğun federal denetim ve kurumsal belirsizlik döneminin ardından ileriye atılmış önemli bir adımdır” ifadelerini kullandı.
Trump: Diğer üniversiteler de sırada
Donald Trump, Çarşamba akşamı Truth Social üzerinden yaptığı açıklamada anlaşmayı kutladı ve üniversiteler üzerindeki baskının devam edeceğinin sinyalini verdi:
“Amerikan halkının vergileriyle fonlanan ve adil olmayan şekilde davranan birçok yükseköğretim kurumu daha sırada” dedi.
Fonlar geri gelecek, izleme mekanizması kurulacak
Columbia’nın açıklamasına göre anlaşma kapsamında mart ayında durdurulan veya iptal edilen fonların büyük bölümü yeniden sağlanacak.
Bu, Sağlık Bakanlığı ve Ulusal Sağlık Enstitüleri (NIH) tarafından askıya alınan hibelerin geri verilmesini, bazı hibelerin yenilenmesini ve yeni başvurular için tekrar uygun hâle gelinmesini kapsıyor.
Anlaşma ayrıca, federal yasalar ve yönetmeliklere uygunluğu denetleyecek bağımsız bir gözlemcinin görevlendirilmesini ve üniversitenin düzenli rapor sunmasını öngörüyor. Columbia, kampüs güvenliği, disiplin ve kapsayıcılıkla ilgili daha önce duyurduğu değişikliklerin de bu anlaşma ile resmiyet kazandığını belirtti.
Beyaz Saray’dan kampüslere sert müdahale
Trump yönetimi, Gazze saldırılarına karşı düzenlenen öğrenci protestoları nedeniyle Columbia ve diğer üniversiteleri hedef almıştı. Cumhuriyetçi yetkililer, bu gösterilerin antisemitik olduğunu savunmuştu.
Trump, seçim kampanyasında bu protestoları hedef almış ve göreve geldikten sonra bazı Filistin yanlısı gösterilere katılan yabancı öğrencilerin sınır dışı edilmesi için adımlar atmıştı.
ABD Eğitim Bakanı Linda McMahon, Columbia ile varılan uzlaşmayı “Amerikan vergi mükelleflerinin fonladığı kurumların antisemitik ayrımcılık ve tacize karşı sorumlu tutulmasında ülke çapında bir kırılma noktası” olarak tanımladı.
Harvard karşı duruyor
Öte yandan, Ivy League’in bir diğer önde gelen üyesi Harvard Üniversitesi Trump yönetiminin taleplerine boyun eğmeyi reddetti ve federal fon kesintilerine karşı dava açtı. Bu dava hâlen devam ediyor.
“Bağımsızlığımızı koruduk”
Columbia Üniversitesi Başkanı Claire Shipman, üniversite topluluğuna gönderdiği mektupta, anlaşmanın akademik bağımsızlığı tehdit etmediğini vurguladı:
“Bu anlaşmanın hiçbir maddesi, ABD hükümetine öğretim üyelerini atamak, öğrencileri kabul etmek veya akademik içeriğe müdahale etme yetkisi tanımaz” ifadelerini kullandı.
“Bu ilke bizim yol göstericimizdi ve asla taviz vermedik. Columbia’nın yönetimi bizim elimizde kalmaya devam edecek.”
deebi.net | Hayatın içinde…
