
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, TRT Haber’e özel konuk oldu. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın açıklamalarından öne çıkan satır başları şu şekilde:
“Şimdiden Mevlid-i Nebi’nin mübarek olmasını, hayırlı olmasını hem milletimiz için hem İslam alemi için hayırlar getirmesini Cenabı Haktan niyaz ediyorum. Mevlid-i Nebi Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın doğum günü anlamına gelmektedir. Doğum gecesi anlamına gelmektedir.
Mevlid Gecesi diye halk arasında bilinen Rebiülevvel ayının 12 gecesi Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın doğumunun yıl dönümüdür.
Bunu biz yıllardan beri hep kutlarız, anarız. O gece vesilesi ile bir hafta boyunca buna Mevlid-i Nebi haftası diyoruz. Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın insanlığa getirdiği değerleri yeniden anlamak, anlatmak noktasında bir vesile kılarız. Ancak bu sene bir farklılık var. Bu sene Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın 1500’üncü doğum yıl dönümü. 3 Eylül gecesi çarşambayı perşembeye bağlayan gece İnşallah Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın 1500’üncü doğum gecesini idrak edeceğiz. İnşallah ve bunu vesile kılarak 3 Eylül’den itibaren 2026 yılının Ağustos sonuna kadar bir yıl boyunca Mevlid-i Nebi yılı olarak Mevlid-i Nebi haftasını adeta bir yıla yayarak anmaya, anlamaya idrak etmeye gayret edeceğiz İnşallah.
Neler yapılacak?
Bugün tanıtım programını yaptık. Basın toplantısı yaptık. Aslında bugün startı vermiş olduk. Burada başkanlığımızda konferans salonunda basınımızı davet ederek tanıtımını yapmış olduk. İnşallah Çarşamba akşamı Cumhurbaşkanımızın himayelerinde Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezi’nde çok önemli bir açılış programı yapacağız.
İnşallah bu programı çok önemsiyoruz. Zira yurt dışından 75 kadar ilim adamı balkanların Diyanet İşleri Başkanları, Orta Asya’dan Diyanet İşleri Başkanları, ve ilim adamları dünyanın çeşitli yerlerinden bu açılış programımıza katılmış olacak.
İslamı yeni kabul etmiş olan kardeşlerimiz var. Onlardan da 20-25 kadar yeni Müslüman olmuş kardeşimizi davet ettik. Onlar da inşallah çarşamba akşamı Külliye’de Cumhurbaşkanlığı Kongre Merkezinde olacaklar.
Bu şekilde büyük bir açılış programı ile Mevlid-i Nebi’yi başlatmış olacağız. Tabii hazırlıklarımıza biz aylar önce başladık. Önce kurumlardan, bakanlıklardan bakan yardımcılarını, kurumlardan kurum başkanları, kurum Başkan yardımcılarını, Diyanet İşleri Başkanlığı’mıza davet ettik. Birlikte bir istişare toplantısı yaptık.
Mevlid-i Nebi yılı ismini verdiğimiz bu anma günlerini, haftalarını Sayın Cumhurbaşkanımızın himayelerinde yapacağız inşallah. Cumhurbaşkanlığı himayesinde yapılacağı için bir genelge olarak da hem bütün müftülüklerimize hem de kurumlara Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığının himayesinde olacak şekilde gönderdik. En önemli farklılıklardan birisi budur. Sadece Diyanet İşleri Başkanlığı olarak biz değil, ülkemizde bütün kurumlar Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam’ın doğumunun 1500 yılında kendi çaplarında programlar yapacaklar. Selamlar yapacaklar. Sadece bununla yetinmedik, sivil toplum kuruluşlarını davet ettik. 50’ye yakın Sivil Toplum Kuruluşu başkanlarını ya da temsilcilerini yine diyanetleri başkanlığımıza davet ettik. Gün boyu neler yapabiliriz, yıl boyunca Peygamber Efendimizin insanlığa kazandırdığı değerlerle ilgili hangi etkinlikleri yapabiliriz bunları konuştuk. Bütün STK’larımızın bu konuda yıl boyunca kendi bünyelerinde etkinlikler yapması şeklinde istişarelerimiz oldu. Ayrıca İstanbul’da münevverler toplantısı yaptık Bu toplantıya gazete köşe yazarları, çeşitli yine sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini mütefekkirler bu alanda kitap yazmış olanlar, yazarlar, makale yazarları onları davet ettik.
İstanbul’da onlarla da istişare toplantısı yaptık. Hem yurtiçinde hem yurtdışında Allah Resulü Hz Muhammed Mustafa Aleyhissalatu Vesselam efendimizin insanlığa kazandırdığı değerleri sevgi, saygı, merhamet, şefkat, adalet ve benzeri konuları insanımıza anlatmak, tanıtmak bunu bir fırsat olarak değerlendirmek gerçekten çok önemli.
İnsanlığın buna ihtiyacı var. Allah’ın Resulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in en büyük mucizesi Kur’an-ı Kerim’dir. Kur’an-ı Kerim’in ilkelerini insanlığa tanıtmak bizim için gerçekten çok önemlidir. Zira Kur’an’ın zaten indiriliş amacı insanlara doğruyu göstermek, iyiliği yaygınlaştırmak, kötülüklere engel olmak.
Kur’an Kurslarına büyük ilgi: “2 milyon 540 bin kişiye kayıtlı olarak ulaştık”
Ulaşmak istediğimiz hedef kitlemizin yüzde 20 kadarına ulaşabiliyoruz ki bir yılda yüzde 20 kadarına ulaşıyoruz. Önümüzdeki yıl ya da geçen yıl bunları üst üste koyduğunuz zaman diyelim 3 yıl içerisinde 4 yıl içerisinde ulaşmak istediğimiz kitlenin yüzde 50’sinden fazlasına ulaşmış oluyoruz.
Belki daha fazlasına Bu yıl 2 milyon 540 bin kişiye kayıtlı olarak ulaştık. Ancak Bunun haricinde yatılı Kur’an kurslarımız var. Yatılı olarak vermiş olduğumuz eğitimi almış olduğumuz çocuklarımız var. Gençlerimiz var. Hedef kitlemiz 7-14 yaş arası. Ama 14 yaşın yaşını geçmiş olanlardan da gelenler var. 7 yaşına gelmemiş olanlardan da gelenler var.
Bizim yaz Kur’an kurslarımıza 4-6 yaş grubuna devam edenlerin sayısı neredeyse 250 bin kadar 4-5-6 yaşında bu rakam esasında.
Kışın Yani henüz yaz girmeden 8 ay boyunca devam eden bizim 4-6 yaş Kur’an kurslarımız var. O aylarda yani eylül ayından başlayıp devamındaki mayıs ayının sonuna kadar devam eden bizim kış Kur’an kurslarımız var. Orada 4-6 yaş Kur’an kurslarımız var. 7-10 yaş Kur’an kurslarımız var hafızlık yaptırdığımız. İhtiyaç odaklı Kur’an kurslarımız var ki bunlara biz yetişkinler için yapmış olduğumuz programlara devam eden öğrencilerimiz var.
Ayrıca camilerde Kur’an eğitimi dediğimiz Kur’an kurslarımız var. Kur’an kursları programımız var uzaktan eğitim dediğimiz Kur’an kurslarımız var. 250.000 kadar öğrencimiz 4-6 yaş Kur’an kurslarımıza devam ediyor ki on yılı aştık. Bu programı başlatalım. Şu ana kadar 1 milyon 750 bin kadar çocuğumuza 4-6 yaş Kur’an kurslarımızda eğitim verdik.
Elhamdülillah mezun sayımız 1 milyon 750.000 kadar oldu. 3 sene önce 7-10 yaş grubu Kuran kurslarımızın eğitimini başlattık. Bunu biz çok önemsiyoruz. Çocuklarımızı okuldan geldikten sonra daha çok ilkokul yani 1-4 dediğimiz 7-10 yaş grubundaki çocuklarımızdır. Okuldan geldikten sonra evlerine geliyorlar, biraz dinlenip hemen mahallelerindeki bizim 4-6 yaş Kur’an kurslarımız o saatlerde boş çocuklarımız eğitimlerini tamamlamış evlerine dönmüş oluyorlar. 7-10 yaşındaki çocuklarımız kurslarımıza geliyorlar adeta bir etüt şeklinde hem okulda öğrenmiş oldukları dini bilgilerini orada tekrarlıyorlar. 2-3 saatlik günlük programlar yapıyoruz. Geçen yıl 35 bin öğrencimiz kayıt oldu. Bu sene 100 bine yaklaştı.
7-10 yaş grubundaki öğrencilerimizin sayıları sadece dini bilgiler ya da Kur’an-ı Kerim bilgileri, Peygamber Efendimizin hayatı ile ilgili eğitimler değil aynı zamanda sportif faaliyetler de yapıyorlar. Anket çalışmamızda veli memnuniyeti yüzde 98,32.
Gazze’ye yardımlar
Öncelikle Gazze’de yurdunu, yuvasını, evini, barkını korumak için mücadele eden oradaki kardeşlerimize Cenab-ı Hak’tan yardım diliyorum. İnşallah en kısa zamanda bu zulüm biter.
Oradaki kardeşlerimize tabii bizim yardım etmemiz lazım. Sadece Müslümanların değil vicdanlı insanların dünyada vicdanlı insanlar var. Çeşitli ülkelerde hiç ummadığımız büyük kalabalıklar şeklinde Gazze’deki soykırıma dikkat çeken büyük yürüyüşler, büyük adeta İsyan derecesinde tepkiler gösteriliyor.
Bu gerçekten siyonist işgalcilerin hangi duruma düştüklerini ortaya koyan önemli gelişmeler.
Zulüm devam ediyor soykırım devam ediyor. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak sadece 7 Ekim’den sonra değil 7 Ekim’den önce de hep Gazze’ye dikkat çeken etkinlikler yaptık.
Programlar yaptık, hutbelerimizle, vaazlarımızla yardımlarımızla. 7 Ekim’den sonra hemen burada yedi Ekim’in 7 ekiminden birkaç gün sonra Türkiye’deki bütün sivil toplum kuruluşlarını toplantıya davet ettik.
Dedik ki birbirimizden haberdar olalım. Kim ne yapıyor, hangi desteyi veriyor, hangi yardımı yapıyor gün boyunca burada benim de içinde olduğum o toplantıda bu konuları görüştük.
Hemen o toplantının toplantının sonunda bir platform kurduk. Platformumuzun adı Filistin’e Destek Platformu yani zannediyorum 11 12 Ekim gibiydi. Hemen 7 Ekim’den 3-5 gün sonra diyelim o gün bugündür Filistin’e Destek Programı Platformu başlığı altında Türkiye’nin her yerinde çok büyük toplantılar, etkinlikler yapıldı. En son benim de içinde olduğum İstanbul’da Beyazıt Camii’nden Ayasofya önüne kadar bir yürüyüş yaptık.
Ayasofya önünde dua yaptık. Orada tepkimizi gösterici çeşitli konuşmalar yaptık. Önceki gün de İstanbul’da yine Fatih Camii’nden Saraçhaneye kadar bir tepki yürüyüşü yapıldı. Bunun haricinde tabii ki yardımlar özellikle Diyanet Vakfımızın şu ana kadar yapmış olduğu çok önemli yardımlar var. Mesela gıda kolisi, sıcak yemek, ekmek, yatak, yastık, hasır ve battaniye, kışlık elbise, temizlik kolisi, un, bebek bezi, tanker ile su, afet çantası, koltuk değneği, tekerlekli sandalye, hastanelere yakıt, ilaç, nakit dağıtımı, su kuyusu açılışı gibi çok önemli yardımlar gönderdik.
Şu ana kadar Diyanet Vakfı olarak 950 tıra yakın yiyecek, içecek, yiyecek maddesi gönderdik. Bu sene kurban bayramında 60 bin hisse kurbanı Mısır’da Gazzeli-Filistinli kardeşlerimiz için kurban kestik ve onlara paketler yaparak soğuk hava depolarına koyarak Gazzeli kardeşlerimize ulaştırmanın gayreti içerisindeyiz. 35 milyon dolar Türkiye Diyanet Vakfı olarak 35 milyon dolar şu ana kadar 7 Ekim’den bu yana Gazzeli kardeşlerimize bu yardımları ulaştırmaya gayret ettik.
“Gayrimüslim dini liderleri toplantıya davet ettik”
3 sefer bununla ilgili 3 etkinliğimiz oldu. İstanbul’da Taksim Camii önünde Gayrimüslim dini liderleri toplantıya davet ettik. Oradan her birimiz daha önce yapmış olduğumuz toplantıda düşüncelerimizi müzakere ettik. Birlikte bütün dünyaya Gazze’deki bu soykırımın, bu katliamın bir an önce durdurulması için çağrıda bulunduk. Yani Hristiyan, Katolik din adamları, Ortodoks din adamları, Ermeni din adamları ve diğer Kiliselerden yani Hristiyan kiliselerden özellikle herkesin her kilisenin katılmış olduğu bir toplantıda çağrıda bulunduk.
Ayrıca yine İstanbul’da böyle bir toplantı yaparak bu çağrımızı tekrarladık. Ayrıca Vatikan’da vefat eden papa ile bir görüşmemiz oldu. Bir buçuk sene kadar önce yani 2024 yılının Nisan ayında randevu aldık. Buradan Vatikan’a gittik vefat eden papa ile görüşmemizde Sayın Cumhurbaşkanımızın mektubunu kendisine ilettik. Onun oradan çağrısını da bütün dünya kamuoyu ile paylaştık. Kendisinin çok üzgün olduğunu bir an önce bu katliamın, bu zulmünün durdurulması noktasında bütün dünyanın destek vermesi gerektiğini ifade etti.
Bu çalışmalarımız devam ediyor. Mektuplar yazdık, bütün dünyadaki gayrimüslim dini liderlere. Mektup yazdık Gazze’deki soykırıma dikkat çekmek için. Bunların hepsinin faydalı olduğunu düşünüyorum. Daha fazla siyonist işgalcilerin ben daha fazla bu zulmü devam ettirebileceklerini düşünmüyorum. Biz ne kadar bu konuda tepkiyi gösterirsek özellikle boykot konusuna buradan dikkat çekmek istiyorum. Zaman zaman boykot duyurularımız oldu hutbelerimizle bunu duyurduk, vaazlarımızla duyurduk. Milletimizi işgalci siyonistlerin siyonistlere destek olan malları almamaları noktasında bunları boykot etmeleri noktasında çok önemli çağrılarımız oldu.
Ayrıntılar geliyor…
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.