Alman-İngiliz ortaklığındaki akademik yayıncılık şirketi Springer Nature’ın 2011 yılında kurduğu Journal of Cryptographic Engineering dergisindeki başeditörlük görevine son verilen ve dergiden atılan Koç, ayrıca, Kriptografik Donanım ve Gömülü Sistemler Konferansı (CHES) yönetim kurulundan da çıkarıldı.
Yaşadıklarını anlatan Koç, görevlerine son verilmesinin sebebinin, İsrail’in Gazze’de devam eden soykırımı konusundaki duruşu olduğunu söyledi.
Kriptografi alanında birçok akademisyen yetiştirdiğini ve bu alanla ilgili meslek örgütleri kurduğunu belirten Koç, “Atılma sebebini biliyorsunuz, Filistinlilerin haklarını destekliyorum ve bundan gurur duyuyorum. Kimse beni değiştiremez.” ifadelerini kullandı.
İşten çıkarılma ifade özgürlüğüne ters
Kurucusu ve başeditörü olduğu Journal of Cryptographic Engineering dergisinden kendisini arayarak sosyal medya paylaşımlarından rahatsız olunduğunun söylendiğini aktaran Koç, şöyle devam etti:
“Benim sosyal medya paylaşımlarımdan rahatsız olduklarını söylediler. Ben de ‘Nasıl bir rahatsızlık bu, açıklayın’ dedim. Yani bunu ısrarla söylemekten, detayına girmekten çekindiler. Çünkü hukuki olarak onları bağlar bunu söylemek. Ondan sonra ben ‘Sosyal medyadaki paylaşımlarım benim düşünce ve söz özgürlüğüme girer’ dedim. Ben onu istediğim gibi yapabilirim. Benim kendi üniversitem bana söz etmiyorken, benim kurduğum dergi, benim kurduğum konferansı yönetenlerin, ben izin verdiğim için yönetenlerin, bana böyle bir şey söylemesini kabul etmiyorum.”
Koç, dergi ve CHES’ten “hukuksuz bir şekilde” çıkarıldığını vurgulayarak, bunu yapanlarla “tartışmak ve savaşmak” istemediğini ifade etti.
Haksız bir şekilde ayrılmak zorunda kaldığı işinden dolayı siyasi bir figür olmak istemediğini vurgulayan Koç, “Siyasi bir figür olmak istemiyorum. Onların istediği bu. Ama bu bir akademik özgürlük problemi. Yani Cemal Kafadar’a Harvard’da yapılanı bana da yaptılar. Cemal Kafadar benden çok daha yetkin, yetişkin, yaşlı ve çok çalışmalar yapmış bir hoca. Onun derslerini iptal edenler, Çetin Kaya Koç’u haydi haydi iptal ederler.” ifadelerini kullandı.
Koç, işten çıkarılmayı sosyal medya hesaplarından duyurmasının nedeninin “tarihe bir not” düşmek olduğunu anlatarak, kendisini radikalleştirmek isteyen “karşı tarafa” istediği fırsatı vermeyeceğini kaydetti.
İsrail’in Gazze’de yaptığı katliama duyarlı olanların dünyanın her yerinde işten çıkarıldığına değinen Koç, şunları söyledi:
“Sadece ben değil, BBC’den, Columbia Üniversitesinden, Harvard’dan atılanlar var. Almanya, İngiltere ve ABD gerçekten bunu çok şiddetli bir şekilde yapıyor. Düşünün, Uluslararası Ceza Mahkemesinin başkanını bile bir şekilde elimine ettiler. Yani böyle bir sürü suçlamalar, doğru olmayan iddialar, şunlar bunlar. Böyle bir dünyaya geçtik. Mesela biz tarihi okurken, işte 1930’ların dünyasının tarihi şu gibi falan, Avrupa’da ve Amerika’daki tarih derslerinde çok abartılır, yok efendim faşizm, kitapları yakmışlar, bilim adamlarını dövmüşler, şudur budur, kovmuşlar. Yani siz de aynısını yapıyorsunuz, bunu bilin. Yani bizim gözümüzden kaçmıyor ama bunlarla mücadeleyi bir siyasi tartışmaya dönüştürmeden yapalım.”
“Batı’nın uluslararası medyası ve hükümetleri esir alınmış durumda”
Koç, Almanya, İngiltere ve ABD’nin İsrail yanlısı bir tutum sergileyerek akademik özgürlükleri engellemesinin yanlış bir davranış olduğunu belirterek, “Yaptıkları şeyden dönmek zorundalar. Yani ya dönecekler ya da gittikçe batacaklar. En son 6-7 tane başbakan ‘Artık bırakın bizi, sabrımızı tükettiniz’ falan dediler. Ama gerçekten enteresan bir durumdayız. Bütün Batı’nın uluslararası medyası ve hükümetleri esir alınmış durumda. Bu nasıl sonuçlanacak bilmiyorum.” yorumunda bulundu.
Filistin’e verilen destek nedeniyle akademik özgürlüklerin engellenmesinin kötü sonuçlar doğuracağını söyleyen Koç, bu durumu sürdüren devletleri “duvara çarpmakta olan bir araba” şeklinde nitelendirdi.
Koç, Avrupa ve ABD’nin “Gazze planından” dönmesi gerektiğini ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
“Diğer binlerce akademisyen gibi ben de Filistin halkının haklarının tanınması gerektiği konusunda yazdım ve konuştum. Eğer Gazze’yi gerçekten boşaltırlarsa çok büyük bir insani suç işlerler ve bunun farkındalar şimdi. Bundan geri adım atmak, gazetelerin de razı olduğu bir çözüme razı olmak zorundalar diye düşünüyorum. Eninde sonunda bunu kabul edecekler.”
deebi.net | Hayatın içinde…
