Kastamonu’da 1952 yılında dünyaya gelen Kargılı, şehrin o dönem tek gözlükçüsü olan ağabeyinin yanında 15 yaşında mesleğe başladı.
58 yıldır gözlükçülük yapan Kargılı, geçen yıl ehliyetini değiştirmek için Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne gittiğinde, parmak izi alınamayınca parmaklarının 8’inde iz kalmadığını öğrendi.
Gözlük camı kenarlarının el yordamıyla düzeltildiği dönemlerde parmak izlerini kaybettiğini anlayan Kargılı, ehliyetini yenilerken 10 parmak yerine sadece 2 küçük parmağıyla (serçe parmak) iz verebildi.
İsmail Kargılı, ağabeyi Cevat Kargılı’nın yanında 1967 yılında gözlükçülük yapmaya başladığını söyledi.
Daha sonra 1989 yılında kendi gözlükçü dükkanını açtığını belirten Kargılı, “O tarihte yaptırdığım dizaynı hiç değiştirmedim. Aynı dükkan dizaynıyla 36 yıldır Nasrullah Meydanı’ndaki bu dükkanda devam ediyorum. Bu dizayndan biz memnunuz, herkes de beğeniyor” dedi.

“İki parmak izimi net alabildi, diğerleri çıkmadı”
Parmak izinin silindiğini öğrenince şaşırdığını anlatan Kargılı, şunları kaydetti:
“Nüfus Müdürlüğü’nde ehliyetimi değiştirmek için gittiğimde parmak izi alıyorlar. Defalarca bastır, bastır, bastır, bir türlü parmak izinin 8 tanesi çıkmıyor, sadece 2 tanesi çıkıyor. ‘Ne iş yapıyorsun?’ diye sorunca ‘Ben gözlükçüyüm.’ dedim. ‘Nasıl, parmak iziyle ne alakası var?’ dediler. ‘Biz camlarla temas ediyoruz akşama kadar, yıllarca el taşıyla gözlük yaptık.’ dedim. İki tane parmak izimi net alabildi, diğerleri çıkmadı. Bu şekilde parmak izimin silindiğini fark ettim.
Sebebi, eskiden gözlük camları mineraldi, yani camdı. Organik mika cam yoktu. Kalıp kartondan kalıp kesiliyordu, çerçeveye alıştırılıyordu. O karton kalıba göre cam elmasla kesiliyordu, ondan sonra el pensiyle kırılıyordu. Kırılan gözlüğün kenarının balık sırtı v şeklinde tıraşlanması gerekiyordu. O el taşıyla yapılırdı. Gözlük camı yaparken sürtüle sürtüle zaman içinde parmakların izi silinmiş.”

“Ölene kadar bu işi yapmayı düşünüyorum, çok seviyorum”
Kastamonu’nun ilk gözlükçüsü olan ağabeyinin hayatını kaybetmesinin ardından şu anda şehrin en eski gözlükçüsü sıfatıyla bu mesleği sürdürdüğünü belirten Kargılı, “Ölene kadar bu işi yapmayı düşünüyorum, çok seviyorum. Gözlükçülüğü sevmez olur muyum? Gözlükçülük dünyanın en iyi mesleklerinden bir tanesi çünkü insanları gördürüyorsun. Gördürmek, bir insan için büyük mutluluk. Göremeyen birisi şöyle gözlüğü takıp da ‘Dünyalar varmış.’ deyince ne kadar mutlu oluyorum. Onun için gördürme sanatıdır. Ben bu mesleği o kadar çok seviyorum ki kendi kendime bir slogan icat ettim ve hala o sloganı kullanıyorum. ‘Gözleriniz bizim için çok değerlidir.’ diyorum” ifadelerini kullandı.

Doğru gözlük kullanımının çok önemli olduğunu vurgulayan Kargılı, güneş gözlüğü dahi olsa optikçiden alınması gerektiğini sözlerine ekledi.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.