Görünüşte sıradan bir hareket gibi dursa da el sıkma, vücudun genel sağlığı hakkında şaşırtıcı derecede çok şey söyleyebiliyor. Özellikle yaş ilerledikçe el sıkma gücündeki zayıflama, kas kütlesi ve gücünde azalmayla seyreden sarkopeninin habercisi olabiliyor. Bilimsel çalışmalar düşük el kavrama kuvvetinin yalnızca kas-iskelet sistemi sorunlarıyla değil; ciddi sağlık problemleriyle de bağlantılı olduğunu ortaya koyuyor. Kısacası tokalaşma deyip geçmemek gerekiyor… Çünkü bu basit hareket, vücudun dayanıklılığı ve yaşam kalitesi hakkında sessiz ama güçlü mesajlar taşıyor.
El sıkma gücünün sağlık üzerindeki etkilerini, hangi hastalıklarla ilişkili olduğunu ve klinik değerlendirmelerde nasıl kullanıldığını Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Cemil Ertürk ile konuştuk.
Tokalaşma sırasında sadece elin sıcaklığı, kuruluğu, ıslaklığı, titremesi gibi belirtileri hissetmemizin yanında aynı zamanda el kuvvet gücünü de tespit ederiz.
Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Kliniği’nden Prof. Dr. Cemil Ertürk
Sarkopeni: Kas gücünün sessiz kaybı
El sıkma gücündeki azalmanın en önemli nedenlerinden biri olan sarkopeniyi anlatarak sözlerine başlayan Prof. Dr. Ertürk, “Sarkopeni genelde kas kitlesinde azalmanın yanında kas gücünün ve fonksiyonlarının azalmasıyla karakterize bir sendromdur. İleri yaşlılarda görülür” diyor.
Sarkopeni tanısının koyulabilmesi için yalnızca tek bir testin yeterli olmadığını, aksine farklı ölçümlerden oluşan kapsamlı bir değerlendirme gerektiğini belirten Prof. Dr. Ertürk, süreci şöyle anlatıyor:
“Vücut kitle indeksinin ölçümü, yürüme analizi, el kavrama gücünün ölçümü gibi kompleks ve bu yaştakilerin yapmakta güçlük çektiği bir takım zor tetkikleri içeriyor.”

Bu testler arasında hem en kolay hem de en hızlı sonuç veren yöntem ise tokalaşma… “Tokalaşma sırasında sadece elin sıcaklığı, kuruluğu, ıslaklığı, titremesi gibi belirtileri hissetmemizin yanında aynı zamanda el kuvvet gücünü de tespit ederiz” diyor Prof. Dr. Ertürk. Böylece basit bir selamlaşma hareketi, kişinin kas gücü; dolayısıyla genel sağlık durumu hakkında önemli bir ön değerlendirme olanağı sağlayabiliyor.
El sıkma gücü azaldıkça yaşam süresi azalıyor
El sıkma gücüyle sarkopeni ve ona eşlik eden diğer sağlık sorunları arasındaki ilişkiyi ortaya koyan pek çok bilimsel araştırma bulunuyor. Prof. Dr. Ertürk özellikle Uzak Doğu’da yapılan çalışmalara dikkat çekiyor. Bunlardan birini şöyle aktarıyor:
“Güney Kore’de yapılan 10 bin kişilik bir çalışmada 10 yıllık süre içerisinde el kuvvetinin zayıf olduğu kişilerde ölüm oranının 2 kat daha fazla olduğu tespit edilmiş. Buna benzer çok fazla kaliteli çalışmalar var. Bu çalışmaların toplamı olan meta analizleri yüksek seviyeli çalışmalarda el kuvvetiyle, kalp-damar rahatsızlıkları gibi iç organ hastalıkları arasında bağlantı da tespit edildi. Yine el kuvvetinin gücü azaldığında kalp-damar hastalıklarının, hatta erken ölümlerin arttığı ifade ediliyor.”
Ciddi hastalıkların habercisi olabiliyor
Araştırmalar, el sıkma gücünün yalnızca kas sağlığıyla değil; hayati organların durumu ve yaşam süresiyle de doğrudan bağlantılı olabileceğini gösteriyor. Örneğin ileri yaşlarda sık görülen Tip 2 diyabette de el kavrama gücünün belirgin şekilde azaldığı belirtiliyor.
Ayrıca el sıkma kuvvetindeki zayıflamanın kemiklerin kırılma riskini artırdığı ve kırılganlığı yükselttiği de tespitler arasında. Parkinson, Alzheimer, demans ve felç gibi nörolojik hastalıklarda da el yine sıkma gücünün azaldığı araştırmalarla ortaya konmuş durumda. Prof. Dr. Ertürk, “Basit bir şekilde hastanın elinin sıkmakla kas gücünün zayıflığını tespit etmiş oluruz. Yine buna eşlik edecek birtakım hastalıklar için de önden haber alırız” ifadesini kullanıyor.
deebi.net | Hayatın içinde…