
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde AK Parti Teşkilat Akademisi Kapanış Programı’na katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmasına, vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendiği Başdanışmanı Hamdi Kılıç için başsağlığı dileyerek başladı.
Kılıç’ı “muhterem dava ve yol arkadaşım” olarak nitelendiren Erdoğan, onun çalışkanlığı ve fikirleriyle sadece davalarına değil, ülkeye de yeri doldurulamaz hizmetlerde bulunduğunu belirtti. Erdoğan, “Hamdi kardeşimi asla unutmayacak, kendisini inşallah özlemle ve hayırla yad edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“Kucaklayıcı bir üslupla süreci ilmek ilmek dokuyoruz”
Erdoğan, “Terörsüz Türkiye” sürecini bir devlet projesi olarak kararlılıkla sürdürdüklerini belirtti. Süreci baltalamaya dönük her türlü teşebbüsü boşa çıkardıklarını vurgulayan Erdoğan, “Sabırlı, dikkatli ve samimi bir tavırla, 86 milyonu kuşatan, kucaklayıcı bir üslupla süreci ilmek ilmek dokuyoruz.” dedi.
Türkiye’nin iç ve dış siyasetini terör sopasıyla dizayn etmeye alışanların “bu sefer boşuna kürek çektiğini” ifade eden Erdoğan, “Allah’ın izniyle, buradan geriye dönüş olmayacak. Biz böyle bir duruma ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz.” şeklinde konuştu.
“Saflarımızı sıklaştırmakla kalmıyor, daha da genişletiyoruz”
AK Parti saflarına yeni isimlerin katıldığını belirten Erdoğan, “Saflarımızı sıklaştırmakla kalmıyor, daha da genişletiyoruz.” dedi. Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun da aralarında bulunduğu 9 yeni ismin partiye katıldığını hatırlatan Erdoğan, Konya Seydişehir ve Emirgazi Belediye Başkanlarına da rozetlerini taktıklarını söyledi.
Erdoğan, konuşması sırasında Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel’in de AK Parti ailesine katıldığını duyurarak, “Kendilerine aile meclisimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.” ifadelerini kullandı.
“Muhalefet 3K girdabında debelenip duruyor”
Erdoğan, ana muhalefetin “kavga, kaos ve kriz”den oluşan bir “3K girdabında” debelendiğini söyledi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Manavgat skandalı sonrası attığı iftiraların altında kaldığını belirten Erdoğan, yeni ortaya çıkan rüşvet görüntülerini hatırlatarak sert eleştiriler yöneltti.
Erdoğan, Özel’e yönelik, “Malum, CHP Genel Başkanı son dönemde elinde hesap makinesiyle kuyumcu gezmeyi çok seviyordu. İşte ona fırsat. Gitsin Manavgat’taki rüşvet külçelerini hesaplasın. Haysiyeti varsa polis ve yargımızdan özür dilesin.” çağrısında bulundu.
Skandalla ilgili tüm tarafların CHP’li olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Ortada CHP içi bir meydan muharebesi var. Biz bu kavganın hiçbir yerinde yokuz, olmadık ve olmayacağız Bay Özgür.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar:
“Çok değerli, çok çalışkan, samimi bir dostu kaybettik”
Sözlerimin hemen başında, bugün vefat haberini büyük bir üzüntüyle öğrendiğim başdanışmanım, muhterem dava ve yol arkadaşım Hamdi Kılıç’a Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Yakın mesai ekibimizden olan Hamdi kardeşim, devlet ve siyaset alanındaki birikimiyle uzun yıllar bizlere çok kıymetli katkılar yaptı. Velut kalemi, ufuk açıcı fikirleri ve çalışkanlığıyla sadece davamıza değil, ülkemize de yeri doldurulamaz hizmetlerde bulundu. Devletine, milletine, inancına bağlı, bu ülkenin değerleriyle barışık, kendini bu memlekete adayan çok değerli, çok çalışkan, samimi bir dostu kaybettik.
Hamdi kardeşimi asla unutmayacak, emeklerini ve fedakarlıklarını daima şükranla anacak, kendisini inşallah özlemle ve hayırla yad edeceğiz. Kendisine bir kez daha Rabbimden rahmet ve mağfiret diliyor; ailesine, yakınlarına, çalışma arkadaşlarına, milletimize başsağlığı niyaz ediyorum. Ruhu şad, kabri nur, mekanı inşallah cennet olsun.
“Bizler ortak bir ideal etrafında kenetlenmiş dava hareketiyiz”
Aziz kardeşlerim, Teşkilat Akademimize öncülük eden, bu kapsamlı programı dört ay süresince en verimli şekilde uygulayan Genel Merkez Araştırma Geliştirme ve Eğitim Başkanlığımızı yürekten tebrik ediyorum. Aynı şekilde, “Bu Senin Hikayen” temasıyla ülkemizin dört bir yanında düzenlediğimiz Teşkilat Akademilerine katılan, emek veren, katkı sunan her bir dava arkadaşıma canı gönülden şükranlarımı iletiyorum.
Hatırlarsanız, eğitimlerimizin açılışını Ankara’da, Genel Merkezimizde, Liderlik Okulu’nda yapmıştık. O gün ortaya koyduğumuz vizyon, bu hareketin nereden nereye geldiğinin ve hangi menzile yürüyeceğinin adeta yol haritası niteliğindeydi. Bugün ise İstanbul’da 80. il eğitim programımızı sizlerle birlikte 86 milyonun huzurunda gerçekleştiriyoruz. Akademide alınan eğitimlerin, aktarılan tecrübelerin partimiz, ülkemiz, milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Türkiye Yüzyılı idealimizi kuvveden fiile çıkaracak ak kadroların tüm neferlerine buradan sevgi ve saygılarımı gönderiyorum.
Kıymetli yol arkadaşlarım, öncelikle şu hususu tekrar ifade etmek istiyorum. Bizler ortak bir ideal etrafında kenetlenmiş dava hareketiyiz. 86 milyonun kaderini kendi kaderimiz gören bir siyasi kadroyuz. Her birimiz hangi mukaddes ideallere talip olduğumuzun idrakindeyiz.
“Milletimizin menfaatlerini şahsi çıkarlarımızın hep önünde ve üstünde tuttuk”
24 yıl boyunca milletimizin menfaatlerini şahsi çıkarlarımızın hep önünde ve üstünde tuttuk. Bugüne kadar nice engelle karşılaştık, nice badireler atlattık, nice saldırıya göğüs gerdik, nice imtihan günlerinden geçtik. Fakat her seferinde yolumuza kararlılıkla devam ettik. Bu kutlu yolda kılavuzumuz, mihmandarımız daima milletimiz oldu.
“Milletimizle birlikte büyüdük, milletimizle birlikte Türkiye’yi büyüttük”
Gençler, unutmayın, milletimizle birlikte büyüdük, milletimizle birlikte Türkiye’yi büyüttük. 24 yıldır bir umutla AK Parti’nin yorulmasını, zayıflamasını, tökezlemesini bekleyenler oldu. Ama her defasında AK Parti değil, kendileri yoruldu, kendileri zayıfladı, kendileri oyun dışında kaldı. Siyaset sahnesinden silinmemizi umarak bize ömür biçenler çıktı. Onlar da tarih olup gittiler. Biz ise her sabah dünden daha taze bir umutla güneşi selamlıyoruz. İnşallah bu can bu tende olduğu müddetçe heyecanımızdan, coşkumuzdan, ülkeye ve millete hizmet aşkımızdan taviz vermeyeceğiz.
“AK Parti ailesinin her üyesi bu okulun öğrencisidir”
Türkiye’nin yeni ufuklara yelken açtığı bir dönemde fikirlerimizi, güçlerimizi, heyecanlarımızı birleştirmemiz gerektiğinin farkındayız. Şu an burada bulunan ve ekranları başında bizleri izleyen her bir yol arkadaşımın da bu şuurla hareket ettiğini çok iyi biliyorum. Tabii bu vesileyle şunu da belirtmekte fayda görüyorum: AK Parti millete hizmet yolunda kurulmuş bir okuldur. Bu okulun müfredatını doğrudan milletimiz belirlemiştir.
AK Parti ailesinin her üyesi bu okulun öğrencisidir. Teşkilatımız ne kadar güçlü olursa ülkemize o kadar iyi hizmet ederiz. Hareketimize gönül veren her bir kardeşimizin bilgisiyle, vizyonuyla, dava ahlakıyla hareket etmesi, kendisini en iyi şekilde yetiştirmesi bizim temel önceliğimizdir. Bu anlayışla oluşturduğumuz AK Parti Sürekli Eğitim Merkezi, yalnızca bugünün değil, Türkiye Yüzyılı’nın kadrolarını da yetiştiriyor. Teşkilat Akademisi, Akademi Genç, Akademi Kadın, Yerel Yönetimler Akademisi, Danışman Akademisi, Yurt Dışı Akademisi, Medya Akademisi, Siyaset Akademisi, aydınlık yarınlarımızı inşa edecek liderleri hazırlıyor.
“Düzenlediğimiz eğitimlere 87 bin teşkilat mensubumuz iştirak etti”
Bugüne kadar 80 ilimizde düzenlediğimiz birbirinden nitelikli eğitimlere 87 bin teşkilat mensubumuz iştirak etti. Şimdi hedefimizi daha da büyütüyor, hızımızı artırarak vitesi yükseltiyoruz. İnşallah çok kısa bir süre içinde kadın ve gençlik kollarımızdan mahalle temsilciliklerimize kadar 81 ilimizde 300 bin teşkilat mensubumuzun bu eğitimlere katılmasını sağlayacağız.
Ufku ve özgüveniyle öne çıkan, bilgi ve cesaretiyle parlayan, şehrine, partisine, ülkesine ve milletine tutkuyla hizmet eden dinamik bir teşkilat için tüm imkanlarımızı seferber etmiş durumdayız. İçeriğini zenginleştirdiğimiz eğitim programlarımızla işte bu vasfımızı daha da güçlendirmeyi arzu ediyoruz. Eğitim programlarımız aynı zamanda teşkilatımızın birlik ve beraberliğine, disiplin ve insicamına çok ciddi katkılar yapıyor.
“Özlem Vural Gürzel’in AK Parti ailesine katılmasının sevincini yaşıyoruz”
Bir taraftan teşkilat mensuplarımızı bilgi, beceri, tecrübe ve birlikte çalışma kültürü noktasında geliştirirken, diğer taraftan da yeni yüzler ve isimlerle kadrolarımızı takviye ediyoruz. Saflarımızı sıklaştırmakla kalmıyor, daha da genişletiyoruz.
Partimizin 24. kuruluş yıl dönümünde Aydın Büyükşehir Belediyesi Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun da aralarında bulunduğu dokuz yeni isim partimize katıldı. Önceki gün Merkez Karar ve Yönetim Kurulu toplantımızda Konya Seydişehir ile Emirgazi Belediye Başkanlarımıza rozetlerini taktık. Bugün de Beykoz Belediye Başkanvekili Özlem Vural Gürzel’in ve Belediye Meclis üyemizin AK Parti ailesine katılmasının sevincini yaşıyoruz. Kendilerine aile meclisimize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Beykoz’a hizmet yolunda Cenab-ı Allah’tan üstün başarılar diliyorum.
İstanbul’un üzerine adeta karabasan gibi çöken hizmetsizlik bulutlarının dağıtılması için bu kardeşlerimizle omuz omuza verecek, içinden geçtiği fetret devrinin İstanbul’u daha fazla yıpratmasına müsaade etmeyeceğiz.
“Sadece elimizi değil, tüm gövdemizi taşın altına koyduk”
Değerli yol ve dava arkadaşlarım, AK Parti olarak büyük küçük demeden Türkiye’nin meselelerine çözüm üretmeye çalışıyoruz. Bu uğurda şimdiye kadar ezberleri bozduk, ön yargıları kırdık, aşılmaz denilen nice engeli alnımızın akıyla aşmayı başardık. Böyle gelmiş ama böyle gitmez diyerek kimi zaman sadece elimizi değil, tüm gövdemizi taşın altına koyduk.
“Süreci baltalamaya dönük her türlü teşebbüsü boşa çıkardık”
Ülkemizin yaklaşık 50 yıllık terör sorununu çözmek amacıyla, bir sene evvel başlattığımız, bir devlet projesi olarak kararlılıkla sürdürdüğümüz terörsüz Türkiye sürecinde de aynı anlayışla hareket ediyoruz. Son bir yılda, süreci baltalamaya dönük her türlü teşebbüsü boşa çıkardık. Sabırlı, dikkatli ve samimi bir tavırla, 86 milyonu kuşatan, kucaklayıcı bir üslupla süreci ilmek ilmek dokuyoruz. İttifak ortaklarımızla tam bir uyum ve dayanışma halindeyiz. Milletimizin fertleri arasına örülen terör duvarını tamamen yıkarak 86 milyon, hep beraber daha huzurlu, daha müreffeh, barış ve kardeşliğin egemen olduğu bir geleceğe yürüyelim istiyoruz.
“Allah’ın izniyle, buradan geriye dönüş olmayacak”
Felaket tellalları ne derse desin, istikrarlı bir şekilde bu hedefe doğru adım adım ilerliyoruz. Şunu herkes bilsin ve anlasın. On yıllardır Türkiye’nin iç ve dış siyasetini terör sopasıyla dizayn etmeye alışanlar, açık söylüyorum, bu sefer boşuna kürek çekmektedir. Hiç boşuna uğraşmasınlar. Allah’ın izniyle, buradan geriye dönüş olmayacak. Biz böyle bir duruma ne pahasına olursa olsun izin vermeyeceğiz.
“Bölgemizin geleceğinde teröre ve terör üzerinden yayılmacılığa yer yoktur”
Bölgemizde sınırlar kanla ve gözyaşıyla yeniden çizilmek istenirken, “böl, parçala, yönet” oyununun tekrar sahnelenmesine rıza göstermeyeceğiz. “Vadedilmiş topraklar” hezeyanıyla hareket edenler, ister kabul etsin, ister etmesin, bölgemizin geleceğinde teröre ve terör üzerinden yayılmacılığa yer yoktur, inşallah olmayacaktır.
Evvelallah, bizim hem kardeşliğimiz hem de asırlara sari tecrübemiz her türlü oyunu bozacak, her türlü sorunu aşacak kudret ve kuvvete sahiptir. Türkler, Kürtler, Araplar olarak nasıl bin yıldır yan yana yaşıyorsak, yine bir ve beraber olmaya, aynı gözyaşının ve gökyüzünün altında kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Bundan zerre kadar şüphe duymuyorum. Siz kardeşlerimle birlikte milletimizin ve sınırlarımızın ötesindeki kardeş halkların da nifak odalarına ve odaklarına prim vermemesini önemle rica ediyorum.
“Muhalefet abandone olmuş vaziyettedir”
Biz Türkiye’nin kronik meselelerini çözmekle meşgulken bakıyorsunuz, ana muhalefet cenahından çok farklı bir gündem hakim. Doğrusunu söylemek gerekirse bu muhalefet abandone olmuş vaziyettedir. Kendi kendilerini mahkum ettikleri ‘3K’ girdabında debelenip duruyorlar. Nedir bu ‘3K’? Kavga, kaos, kriz… Krizle, koltuk kavgasıyla, kaosla neredeyse bütünleştiler. İçeride ve dışarıda gerilim üretmeden siyaset yapamaz hale geldiler. Durum öyle kötü bir hal aldı ki hakaret ve tehdit dışında ne vatandaşa söyleyecek bir sözleri ne de ülkenin önünü açacak bir projeleri var. Akıllarınca mahkemeler ve siyaset üzerinde baskı kurmaya çalışıyorlar, onu bile ellerine yüzlerine bulaştırıyorlar. İnsanımızı kamplara bölerek, polisimize saldırarak, sokaklarımızı terörize ederek yolsuzlukların üzerini örtebileceklerini zannediyorlar.
“Partimize, yargı ve emniyet teşkilatımıza attığı iftiranın altında kaldı”
Biliyorsunuz, ana muhalefet partisi genel başkanı Manavgat’taki skandal ilk patladığında çıktı, yargı ve emniyet mensuplarımızı kumpas kurmakla suçladı. Baklava kutularının üstünde kendi kefil olduğu arkadaşlarının parmak izi bulunduğu halde, suç bastırmak amacıyla utanmadan partimizi itham etti. Hatta daha da ileri giderek “32 saatlik video kaydı var, ben onu izledim.” dedi. Ben bu beyefendiye, “Madem elinde 32 saatlik görüntü var, git yargıya teslim et.” çağrısında bulundum. Birkaç defa da bu çağrımı tekrarladım. Hepsini duymazdan geldi. Kumpas videosunu izledim dediği tarihten bu yana, dikkatinizi çekerim, tam 62 gün geçti ama bu müfteri zat, kumpas iftirasını ispatlayacak, bırakın 32 saati, 32 saniyelik bir görüntü bile paylaşmadı. Yani partimize, yargı ve emniyet teşkilatımıza attığı iftiranın altında kaldı.
“Bakalım beyefendi bu görüntüye ne diyecek?”
Atalarımız, “Sen doğru ol, eğri belasını bulur.” diyor. Dün bu sözün hikmetine bir kez daha şahit olduk. Eminim sizler de takip etmişsinizdir. Özgür Efendi bu işten nasıl yırtarım diye düşüne dursun, dün Manavgat skandalıyla ilgili yeni bir görüntü daha yayınlandı. Tıpkı bir önceki gibi, bunda da avrolar, dolarlar başrolde. Bakalım beyefendi bu görüntüye ne diyecek? Balya balya avroları, dolarları, altınları millete nasıl açıklayacak? Yine kime çamur atacak, kime pislik bulaştırmaya çalışacak? Malum, CHP Genel Başkanı son dönemde elinde hesap makinesiyle kuyumcu gezmeyi, altın üzerinden hesap yapmayı çok seviyordu. İşte ona fırsat. Gitsin, Manavgat’taki rüşvet külçelerini hesaplasın.
Hazır eline hesap makinesini almışken, Antalya’da, İzmir’de ve İstanbul’da milletten çalınan milyarların bir icmalini çıkarsın. Bunları yaptıktan sonra da şayet zerre kadar haysiyeti varsa Manavgat’ta attığı iftiralardan dolayı polis ve yargımızdan özür dilesin. Buradan kendisine şunu da hatırlatmak istiyorum. Kabullenmeye yanaşmasa da Türkiye bir hukuk devletidir. CHP’li mütegallibe dahil hukuk önünde hiç kimse imtiyazlı değildir. Dahası, aylardır bize yamamak için her yolu denediği yargı süreçlerinin tüm aktörleri de Cumhuriyet Halk Partililerdir.
“Ortada CHP içi bir meydan muharebesi var”
Daha önce birkaç kez söyledim. Bugün tekrar ediyorum. Mahkemeye başvuranlar CHP’li. Şikayet edilenler CHP’li. Para ile oyumu değiştirdim diyenler CHP’li. Rüşvet aldım, rüşvet verdim diyenler CHP’li. Mağdurlar, müştekiler, müdahiller, itirafçılar, davalı ve davacılar, velhasıl tarafların tamamı CHP’li. Yani ortada CHP içi bir meydan muharebesi var. Fakat bakıyorsunuz, CHP Genel Başkanı bizi suçluyor, kendi bataklığına bizi de çekmeye çalışıyor. Biz bu kavganın, kaosun, CHP’nin iç krizinin hiçbir yerinde yokuz. Olmadık ve olmayacağız Bay Özgür.
“Tehditlere ve sokak çağrılarına elbette pabuç bırakmayacağız”
Adaletin tecellisi için, hukuki süreçlerin hiçbir baskı olmadan işletilmesi için üzerimize ne düşüyorsa anayasa çerçevesinde elbette yapacağız. Tehditlere ve sokak çağrılarına elbette pabuç bırakmayacağız. Ama CHP’nin eski ve yeni kadroları arasında giderek çirkinleşen kavgaya da partimizin ve hükümetimizin çekilmesine fırsat vermeyeceğiz. Ana muhalefetin özellikle kabalık ve kabadayılıklarına rağmen siyasi nezaketimizi sonuna kadar koruyacağız.
“Karşımızdakilerin bu perişan hali bizim işimizi kolaylaştırmıyor”
Kıymetli yol ve dava arkadaşlarım, karşımızdakilerin bu perişan hali bizim işimizi kolaylaştırmıyor. Bilakis omuzlarımızdaki yükü daha da ağırlaştırıyor. AK Parti’nin başarı hikayesinin yeni sayfalarını sizler kaleme alacaksınız. Her biriniz unutmayın, bu aziz milletin yıllardır inkısar-ı hayale uğratılmış, çoğu zaman yarım bırakılmış umutlarının temsilcilerisiniz. Hepiniz AK Parti’nin birer neferi olarak Türkiye’nin istikbal mücadelesinde tarihi roller üstleniyorsunuz.
AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak bu ülkeye ve millete daha ne yapacak çok hizmetimiz var. Hepinizden azami hassasiyet göstermenizi, bu milletin yükünü sabırla, vakarla, ciddiyetle omuzlamaya devam etmenizi istirham ediyorum. Bu hizmet kervanına, bu büyük kadroya dahil olan herkese ülkem adına ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Rabbim yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Bu düşüncelerle AK Parti Teşkilat Akademimizin kapanış programının hayırlara vesile olmasını diliyorum. AK Parti ailesine yeni katılan arkadaşlarımıza tekrar hoş geldiniz diyorum. Eğitim süreçlerinde emeği geçen tüm kardeşlerime teşekkür ediyor, sizleri bir kez daha muhabbetle selamlıyorum.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.