
Hükümetin Medya Ofisi’nden yapılan açıklamada, yarından başlayıp cuma günü akşamına kadar Gazze Şeridi’nde etkili olması beklenen alçak basıncın, çadırların sular altında kalması ve yağmur sularının düzensiz yerleşim bölgelerine dolması gibi muhtemel etkilerinin büyük bir endişeyle takip edildiği belirtildi.
Açıklamada, bir yılı aşkın süredir yıpranmış çadırlarda yaşamaya çalışan 1,5 milyondan fazla yerinden edilmiş Filistinlinin maruz kaldığı trajedinin tekrarlanacağı vurgulandı.
Su taşkınları ve çadırları yerinden sökebilecek kuvvetli rüzgar beklentisi
“Byron” adı verilen bu kutup alçak basıncı nedeniyle sağanak beklendiği; bunun sonucu su taşkınları yaşanacağı ayrıca kuvvetli rüzgarların Filistinlilerin kaldığı çadırları yerinden sökebileceği uyarısı yapıldı.
Ayrıca denizde şiddetli dalgaların ve fırtınanın da beklendiği kaydedildi.
Kışın soğuğuna ve sert rüzgarlara karşı hiçbir koruma sağlamayan çadırlarda ya da ilkel barınaklarda yaşayan on binlerce Filistinli aileyi bekleyen zorluklara dikkat çekildi.
“Önümüzdeki saatlerde, çadırlarının içinde hayatta kalmaya çalışan ailelerin görüntülerine tanıklık edilecek”
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Gazze Şeridi yeniden trajik bir senaryonun eşiğinde duruyor; binlerce aile sel ve su baskını tehlikesiyle karşı karşıya kalacak. Önümüzdeki saatlerde, çadırlarının içinde hayatta kalmaya çalışan ailelerin görüntülerine tanıklık edilecek. Tüm bunlar uluslararası toplumun utanç verici sessizliği ve yerinden edilmiş insanlara asgari düzeyde bile koruma ve yardım sağlamak için ciddi bir müdahalenin yokluğunda yaşanıyor.”
Kışın gelmesiyle birlikte Gazze’deki insani felaketin boyutunun daha da derinleştiği belirtildi.
İsrail’in sınır kapılarını kapattığı, 300 bin çadır ve prefabrik ev dahil yardım ve barınma malzemelerinin girişini engellediği ve alternatif sığınma alanlarının da bulunmadığı Gazze Şeridi’nde, yerinden edilmiş sivillerin olumsuz hava koşullarına maruz bırakılmasından oluşacak risklerden tümüyle Tel Aviv’in sorumlu olduğu vurgulandı.
Birleşmiş Milletlere (BM), uluslararası kuruluşlara, ABD Başkanı Donald Trump’a, ateşkes anlaşmasının arabulucu ve garantörlerine, dost ülkelere ve bağışçı kuruluşlara “acil ihtiyaçların sağlanması için ivedilikle harekete geçilmesi” çağrısında bulunuldu.
Hamas’tan “acil yardım operasyonu” çağrısı
Hamas ise yeni alçak hava basıncının olası etkilerine karşı uyarıda bulunarak, zorla yerinden edilmiş siviller için tahsis edilen mevcut çadırların yağmura, kış soğuğuna dayanıklı olmadığını belirtti.
Hamas Sözcüsü Hazım Kasım, yaptığı açıklamada, özellikle İsrail’in yakıt girişine izin vermemesi nedeniyle bölgedeki durumun daha da ağırlaştığını ifade etti.
Kasım, ilgili tüm taraflara “acil bir yardım operasyonu” başlatılması, standartlara uygun ve elverişli barınma merkezleri sağlanması çağrısında bulundu.
Katil İsrail, insani yardım protokollerini uygulamıyor
İsrail’in ocak ayında varılan ateşkes anlaşmasında belirtilen ve ekim ayındaki anlaşmada yeniden teyit edilen insani yardım protokollerini uygulaması gerektiğinin altını çizen Kasım, Gazze halkının abluka, barınma malzemelerinin girişinin engellenmesi, insani yardımların kısıtlanması, sınır kapılarının kapatılması gibi nedenlerle hala soykırıma maruz kaldığını ifade etti.
Kasım, uluslararası toplumun, sivillere karşı acil ahlaki ve siyasi sorumluluklarıyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Gazze’deki hükümetin verilerine göre, bölgedeki sivillerin en temel barınma ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için yaklaşık 300 bin çadır ve prefabrik eve ihtiyaç duyuluyor.

deebi.net | Hayatın içinde…