
Koç Holding’in eski yöneticilerinden iş insanı İnan Kıraç ile ilgili dikkat çekici bir gelişme yaşandı. Kızı İpek Kıraç’ın açtığı dava sonucunda, Kıraç’ın Emine Alangoya ile yaptığı evlilik mahkeme kararıyla iptal edilmişti.
Bu sürecin ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Alangoya ve bazı çalışanları hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali” suçlamalarıyla iddianame hazırladı.
İddianamede yer alan bilgilere göre, Adli Tıp Kurumu’nun raporunda İnan Kıraç’ta ileri düzeyde demans tespit edildi. Raporda, Kıraç’ın kendi başına karar veremeyeceği ve tek başına hukuki işlem yapamayacağı açıkça belirtildi. Bu raporun ardından İstanbul Anadolu 2. Sulh Hukuk Mahkemesi, 19 Mart 2025’te Kıraç’ın kısıtlanmasına ve kendisine bir vasi atanmasına karar verdi.
“Kaçırılma” İddiası Dosyaya Eklendi
23 Mayıs 2025’te İnan Kıraç’ın Koç Üniversitesi Hastanesi’nden Emine Kıraç’ın talimatıyla çalışanları tarafından kaçırıldığı iddiasına dair Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma da bu dosya ile birleştirildi. Savcılık, şüphelilerin Kıraç’ı vesayet makamının bilgisi dışında şehir dışına götürdüğünü ve tedavisini aksattığını belirtti.
Bilirkişi raporlarına göre, Emine Alangoya eşinin demans teşhisini kabullenmedi ve gerekli tıbbi müdahalelerin yapılmasına engel oldu. Hemşirelerin eve girmesine izin verilmediği, Kıraç’ın check-up ve nörolojik kontrollerinin sürekli ertelendiği, hatta şeker hastası olmasına rağmen tatlı tüketmesine göz yumulduğu aktarıldı. Bu durumun Kıraç’ın sağlık durumunu daha da kötüleştirdiği vurgulandı.
İddianamede, Emine Alangoya ve yardımcılarının Kıraç’ı defalarca kez karayoluyla Antalya ve Bodrum’a götürdüğü belirtildi. Savcılık, bu yolculukların Kıraç’ın tedavisini engellediğini ve özgürlüğünün kısıtlanması anlamına geldiğini kaydetti. Ancak yolculukların “sistematik eziyet” suçunu oluşturmadığı, buna rağmen “hürriyetten yoksun bırakma” ve “aile hukukundan doğan yükümlülüğün ihlali” suçlarını oluşturduğu ifade edildi.
Tanık ifadeleri, adli tıp raporları ve görüntü kayıtlarının incelenmesi sonucunda, savcılık şüphelilerin suçu işlediği kanaatine vardı. Özellikle Emine Alangoya’nın inkâr beyanlarının somut delillerle uyuşmadığı vurgulandı. Bu nedenle uzlaştırma kapsamı dışında tutulmasına karar verildi ve sanıkların cezalandırılması talep edildi.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz. hb