İstanbul
Ankara
İzmir
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Aksaray
Amasya
Antalya
Ardahan
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bartın
Batman
Bayburt
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Düzce
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkâri
Hatay
Iğdır
Isparta
Kahramanmaraş
Karabük
Karaman
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırıkkale
Kırklareli
Kırşehir
Kilis
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Mardin
Mersin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Osmaniye
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Şırnak
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yalova
Yozgat
Zonguldak
25 Ara Çar

İslam İşbirliği Teşkilatı 8. Sağlık Bakanları Konferansı Ürdün’de düzenlendi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Haberi Dinle

Bu yıl “Sağlık Bizim Ortak Sorumluluğumuzdur” temasıyla toplanan İİT 8. Sağlık Bakanları Konferansı, İslam dünyasında sağlık alanındaki dayanışmayı güçlendirmeyi, ortak sorunlara karşı sürdürülebilir çözümler üretmeyi ve üye ülkeler arasında iş birliği mekanizmalarını daha etkin hâle getirmeyi hedefliyor. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, konferansta AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Dr. Aziz Alper Biten ve beraberindeki heyet tarafından temsil edildi.

Türkiye, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın öncü üyelerinden biri olarak, teşkilatın çalışmalarına yön veren, vizyon belirleyen ülkeler arasında yer alıyor. Hâlihazırda İİT Dönem Başkanlığı görevini yürüten Türkiye, sağlık başta olmak üzere birçok alanda İslam ülkeleri arasında dayanışmanın güçlendirilmesi, insan odaklı politikaların geliştirilmesi ve küresel ölçekte adil, kapsayıcı bir kalkınma anlayışının yerleşmesi için aktif çaba gösteriyor.

İİT’nin sağlık alanındaki çatı belgesi olan İİT Sağlık Stratejik Eylem Programı (İİT-SHPA) kapsamında belirlenen altı tematik alandan “Sağlık Sistemlerinin Güçlendirilmesi” başlığında Türkiye lider ülke konumunda bulunuyor. Bu sorumluluk doğrultusunda Türkiye, sağlık altyapılarının güçlendirilmesi, insan kaynağının geliştirilmesi, sağlık hizmetlerine erişimin artırılması, acil durumlara hazırlıklı sistemlerin kurulması ve üye ülkeler arasında iyi uygulama örneklerinin paylaşılması yönünde önemli çalışmalar yürütüyor. Ek olarak Türkiye’nin sağlıkta son yıllarda kaydettiği ilerleme, pek çok İİT üyesi ülke tarafından örnek model olarak değerlendiriliyor.

Ortak irade ve dayanışma vurgulandı

Konferans kapsamında İslam dünyasında sağlık sistemlerinin karşılaştığı zorluklar, afet ve savaş koşullarında sağlık hizmetlerine erişim, pandemilere hazırlık ve halk sağlığının korunması gibi konular ele alındı. Ayrıca, Gazze’de yaşanan insanlık dramı başta olmak üzere, İslam coğrafyasındaki insani krizlerin halk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkileri gündeme getirilerek; bu sorunların çözümüne yönelik ortak irade ve dayanışma vurgulandı.

İslam İşbirliği Teşkilatı, Birleşmiş Milletler’den sonra dünyanın en büyük ikinci uluslararası kuruluşu olup, dört kıtaya yayılmış 57 üye ülkeyi bünyesinde barındırıyor. Türkiye, kurucu ve etkin üyelerinden biri olarak, teşkilatın barış, dayanışma ve kalkınma hedeflerine güçlü destek vermeye devam ediyor.

“Hiçbir ülkenin sağlık güvenliği diğerinden bağımsız düşünülemez”

Konferansa Türkiye’yi temsilen katılan Dr. Aziz Alper Biten konuşmasında, sağlık sistemlerinin güçlendirilmesinin yalnızca bir kalkınma hedefi değil, aynı zamanda insani bir sorumluluk olduğunu vurgulamış; hiçbir ülkenin sağlık güvenliğinin diğerinden bağımsız düşünülemeyeceğini ifade etti.

Dr. Biten ayrıca, Türkiye’nin bilgi, deneyim ve teknoloji paylaşımına açık olduğunu belirterek, sağlığın temel bir insan hakkı olduğunu ve bu hakkın herkes için eşit biçimde sağlanması gerektiğini dile getirdi. Konuşmasını, Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek tamamlayan Dr. Biten, Türkiye’nin her koşulda Filistin halkının yanında olmaya ve İslam dünyasının ortak vicdanını temsil etmeye devam edeceğini belirtti.

Sağlığın evrensel bir insan hakkı olduğunu ve bu hakkın herkes için eşit biçimde sağlanması gerektiğini dile getiren Biten, sağlık sistemlerinden beklentilerin yalnızca hizmet sunumuyla sınırlı olmaması gerektiğinin altını çizdi.

Sağlık sistemlerinin üretim, inovasyon ve teknoloji geliştirme süreçlerinde aktif bir rol oynaması gerektiğini belirten Biten, Bu anlayışla Türkiye’nin “Üreten Sağlık Sistemi” adlı bir program başlattığını ifade etti. Ayrıca, söz konusu programın temel amacının sağlık hizmeti sunumu sırasında ortaya çıkan fikirleri destekleyerek bunları yenilikçi ürün ve çözümlere dönüştürmek olduğunu açıkladı.

“Türkiye bilgi, deneyim ve teknoloji paylaşımına açık”

İslam Dünyası’nın da yeni teknolojilere erişim ve dayanıklı tedarik zincirlerinin güçlendirilmesi konusunda benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Dr. Biten, bu nedenle İslam ülkeleri arasında etkili iş birliği modellerinin geliştirilmesinin önemine vurgu yaptı. Türkiye’nin bilgi, deneyim ve teknoloji paylaşımına açık olduğunu belirten Dr. Biten, ülkemizin bu ortak çabalara katkı sunmaya ve iş birliği yapmaya her zaman hazır olduğunu ifade etti.

Konuşmasını Gazze’de yaşanan insanlık dramına dikkat çekerek tamamlayan Dr. Biten, Türkiye’nin her koşulda Filistin halkının yanında olmaya ve İslam dünyasının ortak vicdanını temsil etmeye devam edeceğini belirtti.

“Amman Deklarasyonu kabul edildi”

Konferans sonunda, tüm üye ülkelerin heyet başkanlarının imzasıyla “Amman Deklarasyonu” kabul edildi. Bu deklarasyon, İslam dünyasında sağlık alanında iş birliği ve dayanışmanın güçlendirilmesi, ortak sağlık politikalarının geliştirilmesi ve sağlıkta kapsayıcı kalkınma hedeflerine ulaşılması yönünde güçlü bir siyasi taahhüt niteliği taşıyor.



deebi.net | Hayatın içinde…

Giriş Yap

deebi.net ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

KAI ile Haber Hakkında Sohbet
Sohbet sistemi şu anda aktif değil. Lütfen daha sonra tekrar deneyin.