
İstanbul, Türkiye’nin en büyük metropolü olmasının yanı sıra, yüksek deprem riski taşıyan bir şehir olarak da dikkat çekiyor. Kuzey Anadolu Fay Hattı’na yakınlığı nedeniyle sık sık sismik hareketlilik yaşayan şehirde, zemin yapısı ve yapı stoğu depreme karşı dayanıklılık açısından belirleyici rol oynuyor.
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA) gibi resmi kurumların verilerine göre, İstanbul’un bazı ilçeleri sağlam zemin yapısı ve modern yapılaşmaları sayesinde diğer bölgelere kıyasla daha güvenli olarak değerlendiriliyor.
İşte, İstanbul’da depreme dayanıklı ilçeler…
Avrupa Yakası
Sarıyer: Haliç’in kuzeyinde kalan bölge, sağlam kayaç zemin üzerinde kurulu olması nedeniyle dikkat çekiyor. Özellikle sahilden uzak alanlar daha güvenli kabul ediliyor.
Başakşehir: Zemin kalitesi yüksek olan ilçe, son yıllarda gerçekleştirilen yapılaşmalarda deprem yönetmeliklerine uygun binalarıyla öne çıkıyor.
Şişli: Kayaç zemine sahip olan ilçede, özellikle yeni yapıların bulunduğu bölgeler daha dayanıklı kabul ediliyor.
Beşiktaş: Sahil şeridinden uzak iç bölgelerde sağlam zemin yapısı ve yenilenen binalar, depreme karşı dayanıklılığı artırıyor.
Eyüpsultan: Özellikle Alibeyköy gibi dönüşümden geçmiş mahalleler, risk seviyesinin düşük olduğu alanlar arasında yer alıyor.
Kağıthane: Haliç’e yakın alanlar hariç, yüksek kesimlerdeki sağlam zeminler ilçeyi daha avantajlı hale getiriyor.
Çatalca: İstanbul’un batısında yer alan ilçe, dördüncü derece deprem bölgesi içinde yer alması ve şehir merkezine uzaklığı ile en az riskli bölgelerden biri.
Arnavutköy: Fay hatlarına uzaklığı ve topografik avantajlarıyla göreceli olarak daha az tehlikeli.
Anadolu Yakası
Beykoz: Özellikle sahilden uzak, yüksek alanlar (örneğin Çamlıca etekleri) sağlam zemin yapısıyla dikkat çekiyor.
Çekmeköy: Sağlam kayaç yapısı ve son dönemdeki yeni yapılaşmalarla daha güvenli bölgelerden biri.
Şile: Karadeniz kıyısında yer alan bu ilçe, zemin yapısı açısından daha düşük risk taşıyor.
Sultanbeyli: Yeni yapılan binalar ve yüksek kesimlerdeki zemin özellikleri sayesinde daha az riskli.
Kadıköy: Sahil şeridi riskli olsa da, iç bölgelerdeki mahalleler (örneğin Çamlıca ve Aydos) daha sağlam zeminler üzerinde bulunuyor.
Maltepe: Kıyıdan uzak iç bölgeler, sağlam zemin yapısıyla dikkat çekiyor.
Ümraniye: Kentsel dönüşümle yenilenen yapılar ve zemin kalitesi sayesinde daha dayanıklı bölgelerden.
Tuzla: Fay hatlarına uzaklığı sayesinde bazı iç bölgeleri deprem açısından daha güvenli kabul ediliyor.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz.