
Terörsüz Türkiye hedefi doğrultusunda TBMM’de kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, TBMM Başkanı Kurtulmuş’un başkanlığında toplandı.
TBMM Tören Salonu’ndaki toplantıda, Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan ile Ankara 2 Nolu, Bingöl, Diyarbakır, Hatay, İstanbul 2 Nolu, Malatya, Mardin, Mersin, Van ve Sivas baro başkanları hazır bulundu.
Kurtulmuş, komisyonun 6’ncı toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye Barolar Birliğinin ve Türkiye’deki farklı baroların komisyonda dinlenmesinin önemine işaret etti.
“İmralı’dan yapılan açıklama ve arkasından örgütün bütün unsurlarıyla birlikte bu açıklamaya uyacağını ilan etmesiyle birlikte Türkiye’de tarihi bir fırsat ortaya çıkmıştır” diyen Kurtulmuş, bir daha silahların konuşmadığı, tam manasıyla huzurun, esenliğin ve barışın sağlandığı bir ortamın temin edilebilmesi için siyasetin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi amacıyla Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun kurulduğunu anlattı.
Komisyonun şimdiye kadarki süreçte oldukça başarılı çalışmalar ve çok değerli bir mesai ortaya koyduğunu belirten Kurtulmuş, “Bu süreçte, bundan sonra sürecin başarıyla sürdürülmesiyle birlikte özellikle bazı yasal altyapı hazırlıklarının gerçekleştirilmesi kaçınılmazdır. Bu çerçevede başta Barolar Birliğimiz, barolarımız olmak üzere bu konuyla ilgili Türkiye’deki hukuk camiasının katkılarının çok değerli, çok faydalı olacağını düşünüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bu çerçevede başta Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sağkan olmak üzere Türkiye’deki farklı baroların temsilcilerinin komisyonda konuşacağını belirten Kurtulmuş, “Gönül arzu ederdi ki 81 baromuzun tamamı burada olsun. Ama fiilen bunun mümkün olması sağlanamadı” diye konuştu.
Kurtulmuş, baro başkanlarının katkılarını, bundan sonraki süreçteki yasal altyapının hazırlanması için ortaya konulacak fikirleri değerli ve anlamlı bulduklarını belirtti.
“Bu komisyonun amacı, Türkiye’de toplumsal rızanın da artırılmasıdır”
“Bu komisyonun amacı, Türkiye’de toplumsal rızanın da artırılmasıdır” diyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:
“Bununla ilgili başta komisyonumuzun her bir üyesine, bu komisyonda bulunan siyasi partilerimize, burada olmayan siyasi partilerimize de büyük sorumluluklar düşmektedir. Türkiye’nin kendisine has, kendisine özgü bir modelle gerçekleştirmeye çalıştığı bu sürecin inşallah en iyi şekilde tamamlanması için hiç şüphesiz toplumda var olan desteğin artırılması, farklı toplum kesimlerinin de bu sürecin içerisinde katkılarının temin edilmesi şarttır. Zaten bu amaçla sizlerden, komisyon üyelerimizden ve partilerimizden gelen teklifleri değerlendirerek Türkiye’nin farklı toplumsal kesimlerini bu komisyona davet edip dinliyoruz. Buralardan da önemli fikirlerin ortaya çıkacağını, buralardan da sürecin tamamlanmasına ilişkin pozitif katkıların ortaya konulacağını görüyoruz.”
TBMM Başkanı Kurtulmuş, komisyonun geçen hafta gerçekleştirilen toplantılarında, önceki dönemin acılarını yaşamış farklı kesimlerden insanların ortaya koyduğu ortak bir bakış açısı olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Diyarbakır Annelerinin de Cumartesi Annelerinin de Barış Annelerinin de şehit yakınlarının ve gazilerin de hepsinin söylediği: ‘Biz bedel ödedik ama artık bu milletin çocukları bedel ödemesin. Biz evlatlarımızı toprağa verdik. Artık toprağa evlatlarımızı değil, silahlarımızı gömelim.’ Şu karşıdaki masadaki gazi bir kardeşimizin takma gözünü eline alarak söyledikleri de hem tutanaklarda vardır hem de her birimizin kulaklarından herhalde hayatımızın sonuna kadar silinmeyecektir. Bu kardeşimizin söyledikleri de aynı şeydir. ‘Biz bu kadar zorluk yaşadık, şehitler verdik, gazi olduk. Memleket, ülke için şehit olmaya hazırım ama yeter ki bu terör bitsin, silahlar sussun, barış, kardeşlik ve dostluk Türkiye’de daim olsun.'”
Komisyonun “toplumsal rızayı çoğaltma” görevine işaret eden Kurtulmuş, “Her birimizin bu çok olumlu katkılarımızı artırmak bakımından, söylediğimiz sözlere, verdiğimiz katkılara olağanüstü dikkat göstermemiz ve süreci sahiplenerek kamuoyunda bu konuda ortaya çıkan destekleri artırmamız gerekiyor” diye konuştu.
Şimdiye kadar dinlediklerinden, her birinin kişisel birikimlerinden, bu modelin gerçekten Türkiye’ye özgü bir model olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, şu değerlendirmelerde bulundu:
“9 ay gibi kısa bir süre içerisinde, en başından bugüne kadar olan süreci söylüyorum. Fevkalade büyük bir mesafe alınmıştır. Bu mesafenin hızla sonlandırılması ve bu meselenin artık Türkiye’nin gündeminden kaldırılması gerekir. Başka ülkelerdeki barış süreçleriyle kıyasladığınızda, onların 4-5 yıl içerisinde geldiği noktaya çok şükür Türkiye’de 9 aylık bir süre içerisinde gelmiş bulunuyoruz. Bu Türkiye modelini ortaya koymak, Türkiye’ye özgü bir modeli gerçekleştirmek de bu tarihi komisyonun tarihi başarılarından birisi olacaktır. Milletimizin bizlerden beklentisi de budur.”
Komisyonda, Kurtulmuş’un konuşmasının ardından Türkiye Barolar Birliği Başkanı Sağkan ve bazı baro başkanları söz alıyor.
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.