Almanya’da faaliyet gösteren İslam ve Müslüman Düşmanlığı Karşıtı İttifakının (CLAIM) hazırladığı rapora göre, ülkede 2024’te Müslüman karşıtı 3 bin 80 vaka kaydedildi.
Bunun 2023 verilerine göre yüzde 60 artış anlamına geldiği belirtilen raporda, “Müslüman karşıtı olayların sayısı alarm verici yeni bir yüksek seviyeye ulaştı.” ifadesi kullanıldı.
2022’de 898 Müslüman karşıtı olayın gerçekleştiğine işaret edilen raporda, 2024’te bu olayların üç kattan fazla arttığına dikkat çekildi.
Tespit edilen Müslüman karşıtı olayların kamusal alanda, sokakta, eğitim kurumlarında, konut aramada veya muayenehaneler gibi hayatın tüm alanlarında meydana geldiği vurgulanan raporda, Müslüman karşıtı olaylardan Müslüman olarak algılananların da etkilendiği aktarıldı.
Meydana gelen olayların yüzde 55,6’sının “sözlü saldılar” olarak kayda geçtiği kaydedilen raporda, bunu, yüzde 23,5 ile “ayrımcılık”, yüzde 20,9 ile de öldürme, adam yaralama, mala zarar verme, kundaklama ve diğer şiddet vakaları içeren “yaralayıcı davranışların” takip ettiği belirtildi.
Raporda ayrıca, 2024’te Müslüman karşıtı olaylarda 2 kişinin öldürüldüğü, 3 kişinin de ağır yaralandığı bilgisi paylaşıldı.
Söz konusu olayların önemli bölümünün kadınlara karşı gerçekleştiği vurgulanan raporda, kayıt altına alınmayan vakaların çok daha fazla olduğunun tahmin edildiğine de işaret edildi.
Müslüman karşıtı olayların artmasında ülkedeki tartışmaların da etkisi olduğu aktarılan raporda, Müslümanların tartışmalarda “damgalandığı” veya “suçlu pozisyona düşürüldüğü” söylemlerin, Müslümanlara yönelik saldırıları ve ayrımcılığı mümkün kıldığı kaydedildi.
“Günde ortalama 8’den fazla Müslüman karşıtı olay meydana geliyor”
CLAIM yöneticisi Rima Hanano, raporun tanıtıldığı basın toplantısında yaptığı açıklamada, raporun sarsıcı olduğunu belirterek “Bu, sadece Müslüman karşıtı ırkçılığın yeni bir boyutuna işaret etmekle kalmıyor, aynı zamanda alarm sinyalidir.” dedi.
Almanya’da günde ortalama 8’den fazla Müslüman karşıtı olayın gerçekleştiğine değinen Hanano, kayda girmeyen olayların sayısı çok daha yüksek olduğundan bu durumun korkutucu olduğunu dile getirdi.
Hanano, Müslüman karşıtlığının sokaktan, okul sınıflarına, muayenehanelerdeki bekleme odalarına ve belediyelere kadar uzandığının altını çizerek “Başörtülü kadınlara tükürülüyor, çocuklar okula giderken hakarete uğruyor, camilere gamalı haç çiziliyor, insanlar evlerini ve işlerini, sonunda da onurunu kaybediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Müslümanlara karşı fiziksel saldırılarının ve şiddetin arttığını vurgulayan Hanano, olayların yüzde 70’inde kadınların hedef olduğunu vurguladı.
Müslüman karşıtı olayların 7 Ekim 2023’ten sonra özellikle arttığına dikkati çeken Hanano, ülkedeki tartışmaların insanların güvenliğine doğrudan etkisi olduğunun görüldüğünü belirtti.
Hanano, Müslümanların ve Müslüman olarak görülen kişilerin korku, tecrit ve toplumun parçası olmama gibi hisseler yaşadığını ve ciddiye alınmadıklarını anlattıklarını aktardı.
2024’te camilere yönelik 77 saldırı gerçekleşti
CLAIM’de vakaların izlemesinden sorumlu Güzin Ceyhan da bu raporda kayda geçen olayların sadece ülkedeki Müslüman karşıtı olayların bir kesiti olduğunu söyledi.
Kayda geçen Müslüman karşıtı olayların 2024’te tüm aylarda yüksek seviyede seyrettiğini kaydeden Ceyhan, bu durumun ülkedeki Müslüman karşıtı ırkçılığın yapısal ve sürekli yaşandığını ortaya koyduğunu dile getirdi.
Ceyhan, 2024’te camilere yönelik 77 saldırının gerçekleştiğini belirtti.
Ulusal Ayrımcılık ve Irkçılık Monitörü (NaDiRa) kurumunun yöneticisi Cihan Sinanoğlu da artan bu vakalardan dolayı Müslümanların siyasetçilere ve hükümete yönelik güveninin azaldığını ifade etti.
Bu güven kaybının bir boşlukta meydana gelmediğini söyleyen Sinanoğlu, bunun göçmen karşıtı ve 7 Ekim 2023’ten sonraki tartışmalarla da bağlantılı olduğunu kaydetti.
deebi.net | Hayatın içinde…
