
Sufi, yaptığı açıklamada, Refah’ta tüm belediye hizmetlerinin tamamen durduğunu ve çeşitli diğer hizmetlerin de yakıtın tükenmesi ve İsrail’in sınır kapılarını kapatmaya devam etmesi nedeniyle tehdit altında olduğunu belirtti.
Refah Belediye Başkanı Sufi, “Yakıt sıkıntısı nedeniyle su kuyusu jeneratörleri tamamen durma riskiyle karşı karşıya. Bu durum on binlerce Gazze sakininin hayatını tehdit edebilecek bir insani felakete yol açabilir.” ifadelerini kullandı.
Refah kentinde su krizinin büyüdüğünü ve salgın hastalıkların yayıldığını belirten Sufi, belediye hizmetlerinin tamamen felce uğradığını ve benzeri görülmemiş trajik koşullarda yaşadıklarını vurguladı.
Sufi, “(İsrail saldırıları sebebiyle) Kentin yıkılan mahallelerindeki sokakları açma ve molozları temizleme operasyonları tamamen durduruldu.” dedi.
Devam eden İsrail ablukasının durumu daha da tehlikeli hale getirdiğini ifade eden Sufi, şöyle devam etti:
“Yakıt sıkıntısı, su kuyularının tamamen kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Bu durum, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için bu sınırlı kaynaklara güvenen insanların sıkıntılarını daha da artırıyor.
Savaş ve zorla yerinden edilme nedeniyle felakete uğramış bir şehir haline gelen Refah, bugün en temel yaşam gereksinimlerinden mahrum ve acil çözüm bulunmaz ise bu durum tam bir felakete dönüşebilir.”
Refah Belediye Başkanı Sufi, uluslararası topluma ve insani yardım kuruluşlarına acil müdahale çağrısında bulunarak, “Temel hizmetlerin sürekliliğini sağlamak ve felaket boyutundaki insani durumun daha da kötüleşmesini önlemek için, ablukayı kaldırması ve ateşkes anlaşmasında öngörülen insani protokol hükümlerini uygulaması için İsrail’e baskı yapılması ve bölgeye ivedilikle yakıt ve gerekli yardımların sağlanmasının gerekliliğini” vurguladı.
Birleşmiş Milletlerin (BM) Gıda Hakkı Özel Raportörü Michael Fakhri 12 Mart’ta, İsrail’in Gazze’ye insani yardımı reddetmeyi sürdürmesinin, savaş suçlarının, soykırımın ve insanlığa karşı suçların devamı olarak nitelendirmişti.
Mart ayı başında, 42 gün süren Gazze’deki ateşkes anlaşmasının birinci aşaması sona ermiş, ancak İsrail ikinci aşamaya geçmekten kaçınarak saldırılarına devam ediyor.
Ateşkesin ilk aşamasının sona ermesiyle birlikte İsrail, Gazze’ye giden tüm sınır kapılarını tekrar kapattı ve insani yardımların girişini engelledi. Bu adımın, Hamas’a baskı yaparak kendi şartlarını kabul ettirmek amacıyla uygulandığı belirtiliyor.
Hamas, ateşkes anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesi gerektiğini savunarak, İsrail’in 8 Mart’tan bu yana insani yardımları durdurmasını “ucuz bir şantaj, savaş suçu ve anlaşmaya yönelik açık bir darbe” olarak nitelendiriyor.
İsrail ABD’nin desteğiyle 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de soykırım gerçekleştiriyor. Saldırılarda çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 160 binden fazla Filistinli öldü ya da yaralandı, 14 binden fazla kişi ise kayıp durumda.
İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 881’i çocuk, 12 bin 316’sı kadın olmak üzere 48 bin 515 Filistinli öldü, 111 bin 941 kişi yaralandı.
Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip edildi.
deebi.net | Hayatın içinde…