
Galatasaray’ın kaybettiği bir haftada Fenerbahce, Kayseri karşısında 3 puandan cok daha fazlasını kazandı. Oncelikle rollerin değiştiğini gosterdi, sonrasında galibiyeti zihninde kotarmanın macı koparmakla yakın ilgisi olduğunu.
Ama futbolu sorgulamamız gerekirse, Fenerbahce’de hala oturmamış bir şeyler var. Savunma guven vermiyor.
Takımda gercek bir santrfor yok. 4 gol atmanın ovunulecek bir yanı varsa yenilen 2 golun sorgusu da yapılmalı.
Sistemsizliğini bireysel becerilerle orten bir takım eğer liderlikle sozleşme imzalayacaksa, aşkın formalarını daha cok terletmek ve takım olmak gerekiyor.
Cunku 6 puanlık farkın yarattığı havayla bir puanlık farkın getirdiği moral arasında oncelikle cesaret ve takım olmak gerceği var!
Kayseri karşısında kimin one cıktığını sorarsanız, Levent Mercan’ın oyun sadakatini ve mucadelesini beğendim.
Ayak ici ustası Kerem’in ne yapacağı belli değil ama kendini bulma seansları olumlu işaretler veriyor.
Nene attığı gollerin dışında yok. 9 mac sonra ilk 11’de başlayan Fred mucadele ettiği zaman ne kadar yararlı olduğunun farkındaysa, daha iyisini verecek guce de sahip demektir. En cok da hayalet Talisca’nın hala takımda olmasının sırrını merak ediyorum. Nedir ondaki guc? İrfan Can Kahveci’ye kesilen ceza Talisca’nın oduluyse, bağışlamanın gucunu oğrenemeyenler İrfan Can’dan ocunu almaya devam etsin. Pazar gecesi gozlerim İsmail Yuksek’i aradı.
Yokluğunda varlığı en cok hissedilen adam. Sadeliğin gorkemli halinin her zaman hatırlanması ve hatırlatılması gerekir. Bu da bizim gorevimiz.
Her takım, hak ettiği neticeyi oluşturan sebepleri kendi icinde aramalı. Galatasaray, sezon başından beri kazandığı futbolsuz macların diyetini Kocaeli’de odedi. “Neden oynatıldı?” diye sadece Icardi’yi yenilgiye sebep gosterenler, sahada mucadele eden bir tane Galatasaraylı futbolcu gostersinler. Pozisyona koşturmakla ayak surmek arasında sıkışıp kalanlar, bildiklerini de unutmuş gibiydi. Biz bu duruşa “gonullu mağlup” diyoruz. Yenilen gol de her şeyi ozetlemeye yetiyor zaten. Macın son dakikalarında şişirme toplarla beraberliği kurtarma cabasına gelince, onu ucuncu ligdeki takımlar da yapıyor!
Kocaelispor Teknik Direktoru Selcuk İnan’ın hakkını vermeliyim. Kocaelispor sezonun ilk macını Trabzon’da oynadı ve harika mucadele ederek kaybetti.
Ardından 7 macta tek galibiyet alamadı ama Kocaelispor yonetimi mac sonuclarına değil, futbolun kalitesine baktı ve Selcuk İnan’la yolları ayırmadı.
Sonunda ortaya sağlam bir takım gerceği cıktıysa, bunda Selcuk İnan’ın emekleri de buyuktur, kendisine guvenenlerin de. Helal olsun. O yuzden kolayca teknik adam değiştirenler once kendilerini değiştirsinler! Konyaspor’un Recep Ucar gibi değerli bir teknik adamı harcaması da vefasızlığın ta kendisidir.
Sadece futbolun değil, kalitenin ve zarafetin mumla arandığı bir ulkede ne eski hakemleri gorebiliriz artık ne eski futbolcuları ve kulup yoneticilerini.
Sigarasını ağzında tutup civi cakanlar gibi; ağzında dudukle futbolcuya kart gosteren hakemi ancak ulkemizde gorebiliriz. Saclarını boyatmak, boyunlarına ve kollarına dovme yaptırmaktan daha anlamlı gelişmeleri olmalıydı futbolcuların ama para kendi kulturunu oluşturdu!
O yuzden aldığı paranın hakkını vermeyenlere daha cok para vermeyi seviyor futbol. Vadeli cıkar hesaplarına bahis kuponları bile veriyor.
Ahlaksızlığın verdiği faizi de hicbir ulkede vermiyorlar. Bahis baronları, her turlu entrikanın icinde olan hakemler ve yoneticiler dijital sofralarda domuz gibi yesinler de sıkıysa gunah denizlerinde boy versinler! Nasılsa hesap vermeleri imkansız gibi!
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz.
deebi.net | Spor Haberleri