
Bağımlılıkla Mücadele Yüksek Kurulu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplandı.
Toplantıya, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Halit Yerebakan, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Erol Özvar, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, bazı bakan yardımcıları ile ilgili kurum ve kuruluşların temsilcileri katıldı.
Açılışta konuşan Yılmaz, bugün gerçekleştirilecek toplantıda, 10 Eylül 2024’teki son Kuruldan bugüne dek katedilen mesafeyi ve 2024-2028 dönemini kapsayan stratejik eylem planları çerçevesinde kurumların yürüttüğü çalışmaları ele alacaklarını söyledi.
Bu bağlamda, İçişleri Bakanlığı ile Türkiye Yeşilay Cemiyetinin iş birliğinde yürütülen ve atık sulardan uyuşturucu başta olmak üzere yasa dışı madde kullanımını takip etme imkanı sunan yenilikçi çalışma hakkında Kurula kapsamlı bir sunum yapılacağını belirten Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığının, önleyici tedbirler açısından hayati önem taşıyan bağımlılık risk haritalaması ve bu alanda yürüttükleri faaliyetler konusunda Kurulu bilgilendireceğini ifade etti.
Yılmaz, 2019’dan bu yana alınan 91 Kurul kararının yüzde 88’inin başarıyla hayata geçirilmiş olmasının, mücadelenin ne kadar sağlam temellere dayandığını gösterdiğini, uygulama aşamasında olan kararları ve eylem planı faaliyetlerini de aynı kararlılıkla sürdürdüklerini vurguladı.
“Uyuşturucuyla mücadele sokaklarda etkin bir şekilde sürdürülüyor”
Kurumların sahada yürüttüğü önemli çalışmalara değinen Yılmaz, şunları kaydetti:
“Uyuşturucu arzıyla etkili mücadele için ilgili kurumların organizasyon ve personel yapısı güçlendirilerek, bilgi ve kapasiteleri artırılmıştır. Bu kapsamda Emniyet Genel Müdürlüğü ve Gümrükler Muhafaza Genel Müdürlüğü bünyelerinde, Narkotik Suçlarla Mücadele Daire Başkanlıkları kurulmuştur. İçişleri Bakanlığımız, narkotim ekipleriyle uyuşturucuyla mücadeleyi sokaklarda etkin bir şekilde sürdürmektedir. Ayrıca, ‘Uyuma’ mobil uygulaması ve WhatsApp ihbar hattı gibi kanallarla vatandaşlarımızın da bağımlılıkla mücadelemize destek vermesi kolaylaştırılmıştır. Uyuşturucu kullanımı ve satışı riskine karşı 137 binden fazla metruk binanın yüzde 88’inin yıkım ve restorasyon gibi tedbirlerle kontrol altına alınması sağlanmıştır. Ticaret Bakanlığımız, uyuşturucu ve kaçak tütünün ülkemize girişini engellemek amacıyla tüm gümrüklerimizi, teknik donanım, personel, dedektör köpekler ve yapay zeka destekli sistemlerle güçlendirmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız tarafından arındırma ve rehabilitasyon merkezlerimiz için arsa tahsisi sağlanmaktadır.”
Yılmaz, Adalet Bakanlığının, uyuşturucuyla mücadele kapsamında mevzuatı, denetimli serbestlik sistemini ve cezaevlerindeki rehabilitasyon programlarını bütüncül bir yaklaşımla güçlendirdiğini dile getirerek, bu stratejinin en somut örneğinin ise Adana’da ceza infaz kurumunda faaliyete geçen ve ülke geneline yaygınlaştırılması hedeflenen yeni rehabilitasyon merkezi modeli olduğunu söyledi.
“Sağlık Bakanlığımızın çalışmaları neticesinde, ülke genelinde sigara bırakma polikliniği sayısı 672’ye yükselirken, başlatılan ‘Sigarayı Bırak, Hayatını Değiştir’ kampanyasıyla da poliklinik başvurularında yüzde 85’lik rekor bir artış sağlanmıştır” diyen Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığının, “Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı” ile okullarda geniş kapsamlı farkındalık çalışmaları yürütürken, risk altındaki çocuklar için de “Okulda Bağımlılığa Müdahale Programı” ile erken ve etkin adımlar attığını ifade etti.
“İdari yaptırımlar kararlılıkla uygulanıyor”
Yılmaz, Gençlik ve Spor Bakanlığının, planladığı saha araştırmalarının yanı sıra düzenlediği kurs, spor ve farkındalık faaliyetleriyle de gençleri bağımlılıktan korumaya yönelik çalışmalarını sürdürdüğünü hatırlatarak, Tarım ve Orman Bakanlığının ise hem tütün mamullerinin test ve analizini yürüttüğünü hem de tütün ve alkollü içkilerin satışına ilişkin yasal mevzuata uyumu denetlediğini kaydetti.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının bir yandan yurt genelinde önleyici bilgilendirme faaliyetleri gerçekleştirdiğini, diğer yandan da tedavi sürecini tamamlayan bireylerin sosyal uyum programlarıyla hayata yeniden tutunmalarını desteklediğini belirten Yılmaz, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ise bağımlılık tedavisine erişimi kolaylaştıran kapsayıcı mevzuat düzenlemeleriyle tedavinin her vatandaş için ulaşabilir hale getirdiğini vurguladı.
Yılmaz, Diyanet İşleri Başkanlığının bağımlılık yapıcı madde kullanımını önlemeye yönelik farkındalık çalışmaları yürüttüğünü, aynı zamanda tedavi görmüş bireylere yönelik manevi destek programlarını uyguladığını söyledi.
Türkiye Yeşilay Cemiyetinin yürüttüğü farkındalık çalışmaları, rehabilitasyon hizmetlerine sağladığı destek, gerçekleştirdiği saha araştırmaları ve yaygın gönüllü ağıyla bağımlılıkla mücadelede çok yönlü katkı sunduğunu dile getiren Yılmaz, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK) ise kamu spotları aracılığıyla yürüttüğü farkındalık artırıcı iletişim çalışmalarının yanı sıra alkol, tütün, uyuşturucu ve kumarı özendiren yayınlara karşı idari yaptırımları kararlılıkla uyguladığının altını çizdi.
“Yasa dışı bahis, şans oyunları ve kumarla mücadele önceliğimiz”
Yılmaz, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun (BTK), güvenli internet paketi uygulamalarıyla birlikte yasa dışı bahis ve kumarla mücadele alanında önemli çalışmaları hayata geçirdiğini anımsatarak, şunları ifade etti:
“Son yıllarda kapsamı ve etki alanı küresel ölçekte olduğu kadar ülkemizde de önemli ölçüde artan sanal ortamda yasa dışı bahis, şans oyunları ve kumarla mücadele öncelikli bir alanımızdır. Başta Hazine ve Maliye Bakanlığımıza bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu olmak üzere tüm ilgili kurumlarımızla birlikte bir çalışma yürütüyoruz. Sanal kumarın finansal boyutunu ve iletişim boyutunu dikkate alarak kapsamlı bir programı, eylem planını hazırlama aşamasındayız ve uygulamalarımızı da kararlılıkla sürdürüyoruz.
Kurumlarımızın oluşturduğu güç birliğiyle bağımlılıkla mücadele alanında hem bugünün gençlerini koruyor hem de gelecek nesilleri proaktif bir yaklaşımla koruyan yenilikçi politikalar üretiyor ve daha kolay erişilebilir tedavi imkanlarıyla güvence altına alıyoruz. İllere özgü risk faktörlerini dikkate alarak risk analizleri yapıyor ve bu analizlerden elde edilen bilgiler ışığında hedef kitleye ve ihtiyaçlara duyarlı politikalar tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz.”
“Bu sadece kurumların değil, 86 milyonun mücadelesidir”
Yılmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu konulardaki hassasiyeti ve dirayetli liderliğiyle, bağımlılıkla mücadeleye kararlı bir şekilde yaklaştıklarını vurgulayarak, bağımlılıkla mücadelenin kamu kurumlarından sivil topluma, üniversitelerden medyaya kadar tüm paydaşların eşgüdüm içinde hareket etmesini gerektiren çok boyutlu bir alan olduğuna işaret etti.
Hükümet olarak hem önleyici hem de iyileştirici adımları kapsayan bütüncül bir yaklaşımı benimsediklerini dile getiren Yılmaz, şunları kaydetti:
“İnsanımız bu bağımlılıklara müptela olmadan önce bunları tespit edip engellemek en temel yaklaşımımız, en önemli başarı faktörüdür diye değerlendiriyoruz. Uyuşturucu, alkol, dijital oyun, yasadışı bahis ve kumar gibi bağımlılık türleriyle kapsamlı bir mücadele yürütürken, tütün kullanımına da öncelikli bir alan olarak önem veriyoruz. Mücadelemizin temel felsefesi maliyeti yüksek ve başarı oranı sınırlı olan tedaviyle sınırlı kalmamak, bağımlılığı başlamadan önlemektir.
Bu mücadelemizin merkezine ‘Aile Yılı’ olarak ilan ettiğimiz bu yılda toplumumuzun çekirdeği olan aileyi koyuyoruz. Aslında ‘Aile On Yılı’ olarak artık ilan etmiş durumdayız. 2035 yılına kadar bütün alanlarda ailenin katkısını, ailenin bu konulardaki önemli yerini hep birlikte destekleyeceğiz. Nihai başarı mevcut koruyucu ve tedavi edici yaklaşımları bir bütün olarak kararlılıkla yürütmemize bağlıdır. Bu mücadele sadece kurumların değil 86 milyonun mücadelesidir. Gelin hep birlikte daha güçlü bir Türkiye için ortak bir irade ortaya koyalım ve ‘Sağlıklı bir gelecek için bağımlılığa hep birlikte dur’ diyelim.”
Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir?
Yorumlarda paylaşabilirsiniz.