1. Haberler
  2. Haberler
  3. Kültür - Sanat
  4. VI. Ahlak Şurası tamamlandı: Ailenin ve toplumun istikbal ve istiklal meselesi ‘Ahlak krizi’

VI. Ahlak Şurası tamamlandı: Ailenin ve toplumun istikbal ve istiklal meselesi ‘Ahlak krizi’

Haberi Dinle

Çağın ahlâk ve anlam krizlerinin teşhis edilmeye çalışıldığı Şûrada, çağın meydan okumaları karşısında ahlâk ve dinin birbirinden koparılmadan gösterebilecekleri cevap gücü tespit edilmeye çalışıldı. Ahlâkın, hayat kurucu rolü, ahlâk, insan ve fıtrat ilişkisi; onun genelde din, özelde İslâm ile irtibatı meseleleri derinlemesine tahlil edildi.

Cinsiyetsizleştirme projelerinin ahlaki çökü hızlandırdığı

ve insanı dini yönden kopararak bir toplum inşası hazırlığında olunulduğuna vurgu yapıldı. Bu tehlike karşısında ailenin ve toplumun korunması için ahlaki özün korunması gerektiğinin altı çizildi. Ayrıca modernlik atfedilen

‘Hilal Duvarı’ gibi dijital savunma sistemi önerisi

sunuldu.

Ahlak ve namus kavramları karşısında oluşan tartışamaların merkezine kadının konulması kadınlar ve gençler nazarında bir din yorgunluğuna sebep olduğu sonucu paylaşıldı. Şuranın konuşulan başlıklarıyla ortaya çıkan temel bildirinin ancak ve ancak sivil toplum, entelektüeller ve devlet iş birliği ile mümkün olacağının altı çizildi.

Dijitalleşme karşısında haya ile yeniden bir diriliş mümkün mü?

Dijital ekran uygarlığında görsel idrakin egemenliğinin insanı ne tür bir idrak ölümüyle karşı karşıya bıraktığı, görme biçimlerini nasıl değiştirdiği, bilgi ve düşünce toplumunu bir görüntü ve gösteriş toplumuna nasıl dönüştürdüğü soruları üzerinde durulmuş ve İslâm’ın sunduğu hayâ ahlâkıyla yeni bir dirilişin imkanları ele alınmıştır. Bu meseleleri konuşmaya başlamak için, öncelikle iki yıla yakındır bütün insanlığın en büyük ahlâk ve vicdan imtihanına tabi tutulduğu Gazze üzerinden kendisini muhasebeye çekmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Ahlak bir beka meselesi olarak görülmeli

İslâm’ın tüm meydan okumalara cevap üretebilecek bir ahlâk özüne ve güçlü bir metafizik kaynağa sahip olmasına rağmen, İslâm dünyasında da gaye, anlam ve ahlâk krizinin yaşandığı bir gerçektir. Bu kriz, Müslüman ilim adamları ve mütefekkirler tarafından sahici ve kuşatıcı bir ahlâk sistemi geliştirilememesiyle daha da derinleşmektedir. Ahlâkı yalnızca kelam, fıkıh ya da tasavvufun bir alt başlığı olarak değil; bu ilimlerin merkezine yerleşmiş kurucu yapı taşı olarak düşünmek gerekir. Ahlâk, hayatın, fıtratın, dinin ve ilmin merkezinde yeniden konumlandırılmalıdır. Sadece bir bilgi alanı, bir davranış normu değil, Müslümanlar için varoluşsal kabul edilmeli, yalnızca bir kemal meselesi değil, bir beka olarak görülmelidir.

İman, ibadet ve ahlâk boyutlarının yeniden inşası

Binaenaleyh yeni bir ilm-i ahlâk inşasının, İslam düşüncesinde metaetik ve fenomenoloji temelli bir yaklaşımı gerektirdiği; iman, ibadet ve ahlâk boyutlarını bütüncül bir anlayışla yeniden inşasını zaruri kıldığı; İslam düşüncesinin klasik disiplinleriyle modern bilgi alanlarını bütünleştiren disiplinler arası bir paradigma geliştirmesi ve meseleleri sadece makro ölçüde değil, mikro ölçüde de anlamlandırmaya ve çözmeye ilişkin kapasiteye sahip olması gerektiği üzerinde düşünülmelidir.

İnsanlık için beka: Sevgi ve rahmet yasası olarak yeniden ele alınmalı

Ülkemizde bu yılın aileye dair meselelerin daha da önemsenmesine vesile olabilmek üzere aile yılı ilan edilmesi önemlidir. Aile müessesesinin bir varlık yasası, insanlık için beka yasası, insanların birbirini tamamladığı kemal yasası, sevgi ve rahmet yasası olarak yeniden ele alınması bir zorunluluk arz etmektedir.

Yapı ahlak ilişkisi ve şehir ıslahı

Megakentlerin kuruluşunda şehirleşme, mimari, mekân, ahlâk ilişkisi gittikçe daha büyük önem arz etmekte ve tüm ilişkileri ciddi şekilde etkilemektedir. Evler, sokaklar, caddeler, binalar ve şehirler insan-tabiat, insan-insan ve insan-toplum ilişkisini yeniden ahlâk temelinde kuracak şekilde tanımlanmalıdır. Adil ve merhametli şehirler; tesanüdü esas alan mahalleler; huzurlu ve mutlu aileler ancak güçlü ahlâkî ilke ve ilişkilerle kurulabilir, yaşatılabilir. Şehir inşasında ve şehir ıslahı projelerinde bu konu üzerinde ehemmiyetle durulmalıdır.

Bu haber ile ilgili düşünceleriniz nedir? Yorumlarda paylaşabilirsiniz.

VI. Ahlak Şurası tamamlandı: Ailenin ve toplumun istikbal ve istiklal meselesi ‘Ahlak krizi’
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Giriş Yap

deebi.net ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.