
Volkanlar patlamadan önce çevresine gizli sinyaller gönderiyor. Yeni bir araştırmaya göre, yükselen magma nedeniyle salınan karbondioksit gazı, çevredeki ağaçların yapraklarını daha yeşil ve canlı hale getiriyor. Bu değişiklikler artık NASA uyduları tarafından uzaydan izlenebiliyor.
Araştırmaya göre, magma yer kabuğuna doğru yükseldikçe karbondioksit gazı yayılıyor. Bu gazı emen ağaçlar daha hızlı büyüyor ve yaprakları daha yeşil hale geliyor. Bu yeşillenme, uzaydan tespit edilebilecek kadar belirgin bir sinyal oluşturuyor.
NASA’nın Landsat 8 uydusu ve Airborne Validation Unified Experiment: Land to Ocean (AVUELO) gibi hava araçları sayesinde, bilim insanları bu sinyalleri erken uyarı sistemi olarak değerlendirmeye başladı.
Dünya genelinde yaklaşık 1.350 aktif volkan bulunuyor ve dünya nüfusunun yüzde 10’u volkan riski olan bölgelerde yaşıyor. Volkanlar patladığında sadece çevresini değil, kilometrelerce uzaklıkta yaşayan insanları da etkileyebiliyor.
Bu yüzden erken uyarı sistemleri hayati önem taşıyor. Fakat volkanların patlamadan önce yaydığı karbondioksit miktarı düşük olduğu için doğrudan tespit edilmesi oldukça zor.
Karbondioksit yerine ağaçları izlemek
NASA, Smithsonian Enstitüsü, McGill Üniversitesi ve Chapman Üniversitesi’nden bilim insanları, karbondioksit ölçümü yapmak yerine bu gazdan etkilenen ağaçları izlemeyi hedefliyor. Böylece hem tehlikeli bölgelere gitmeden uzaktan takip sağlanıyor hem de maliyet düşüyor.
Mount Etna gibi aktif volkanların çevresindeki ağaçlar üzerinden yapılan uydu analizleri, ağaçlardaki renk değişiminin gerçekten magma hareketleriyle ilişkili olduğunu kanıtladı.
Mart 2025’te gerçekleştirilen AVUELO görevinde bilim insanları, Kosta Rika’daki aktif yanardağların çevresinde yerden yaprak örnekleri topladı. Aynı anda karbondioksit seviyeleri de ölçüldü. Araştırmacılar, bu çalışmanın hem ekoloji hem de volkanoloji açısından çığır açıcı olduğunu belirtiyor.
Her yerde geçerli değil
Ancak bu yöntem her yerde işe yaramıyor. Her yanardağ çevresi ormanlık olmayabiliyor. İklim, hava durumu, yangınlar ya da bitki hastalıkları gibi faktörler de verileri etkileyebiliyor.
Yine de uzmanlar, bu yöntemin erken uyarı sistemlerine büyük katkı sağlayabileceğini düşünüyor. Filipinler’deki Mayon Yanardağı’nda kullanılan sensörler sayesinde 2018’de gerçekleşen büyük bir patlamadan önce 56 binden fazla kişi tahliye edilmişti ve can kaybı yaşanmamıştı.
Geleceğe dair umut verici bir yöntem
NASA yetkilileri, ağaçlardaki değişimin tek başına yeterli olmayabileceğini ama mevcut sistemleri güçlendiren ve erken sinyaller sunan bir araç olarak önemli rol oynayabileceğini belirtiyor.
“Volkanlar için sihirli bir sinyal yok,” diyor NASA’nın Kaliforniya’daki Ames Araştırma Merkezi’nden Florian Schwandner. “Ama bu, oyunun kurallarını değiştirebilir.”
deebi.net | Hayatın içinde…